HATAY İÇİN VAR MISINIZ?—(2)
Merhaba sevgili okurlarım;
Merhaba sevgili hemșehrilerim;
Bir yurttaș olarak, bir basın mensubu olarak, yıllardır gerek Radyo-TV programlarımda olsun bașka platformlarda olsun ilimiz Hatay’ın ekonomik anlamda teșvikte, yatırımlarda ve ödenekte Merkezi Hükümetler tarafından yeterince desteklenmediğini hatta adeta üvey evlat muamelesi gördüğünü dillendirmișim.
En son bundan 5 ay önce köșe yazısı (yazı için tıklayın*www.gazetebizim.com*) olarak kaleme aldığım ‘HATAY İÇİN VAR MISINIZ-1’ adlı yazımda konuyla ilgili bir kez daha Hatay’ın mevcut ekonomik sıkıntılarını ve talepleri dillendirip en azından Merkezin Hükümetin dikkatlerini çekmeye çalıștım.
Umutla, inançla, sevgiyle ișlenmiș bir bakıș açısıyla… Ne yazık ki șu ana kadar Hatay’ın ekonomik olarak önünü açacak ne bir açıklama ne de somut bir vaat gelișmedi.
Hatta yetmiyormuș gibi ilimizden bazı belediye bașkanları ve milletvekilleri, Hatay’ın ekonomik olarak iyi durumda olduğu, ihtiyaç duyulan yatırımların ve ödeneklerin aktığını, teșvik noktasında da bir sorun olmadığını peși sıra açıkladılar.
Peki, kazın ayağı öyle midir? Bir kez daha yineleyelim. Hatay, yıllardır genel bütçeye olan ileri derece de katkısına rağmen genel bütçe vergi gelirlerinden belediye ve il özel idaresine ayrılan payların; yetersiz ve iyi bir derecede olmadığı ortada.
Hatay’da ișsizlik oranları hız kesmeden devam ediyor. Hatay, son verilere göre ișsizlik oranlarının arttığı iller sıralamasında ilk sıralarda yer alıyor.
Hatay son 6 yılda sosyolojik ve psikolojik yönden çok yara aldı. Özellikle Suriye meselesi ve Suriyeli sığınmacıların burada olușturduğu sorunlar Hatay’ı önemli ölçüde etkiledi.
500 bin civarında sığınmacının ilimizde olmasıyla birlikte altyapı problemleri arttırdı.
Yani bașka bir ifadeyle Hatay, 1 milyon 555 bin kișiye göre iller bankasından ve vergilerden gelen paylarla geçimini sağlarken, Suriyeli vatandașlarla birlikte 2 milyonun üzerinde insana hitap ediyor.
Hatay’da, ticaret hayatı neredeyse durmak üzere. Cilvegözü sınır kapısının düzenli çalıșmaması ve Yayladağı sınır kapısının ise kapalı olması nedeniyle șehrin ticaretinin can damarı olan nakliye sektörü yüzde 60’a yakın küçüldü.
Toplam sayısı 7 bini bulan TIR’ların yaklașık 4 bin tanesi garajlarda yatarken,Türkiye’nin yaș meyve-sebze ihracatı da önemli oranda sekteye uğradı. Turizm faaliyetleri kapsamında ise nerdeyse gelir minimuma indi. Öyle olunca da Hatay ekonomisi büyük bir darbe yedi ve çok sığ duruma geldi.
Bu olumsuz gelișmelere karșılık alternatif olușturabilecek ve birazda olsa nefes aldırabilecek çözüm yolları noktasında;
Hatay Büyükșehir Belediyesi Bașkanı Lütfü Savaș’ın bașlattığı ‘Hatay Halkı Hakkını İstiyor’ kampanyasının özeti olan Hatay’ın ekonomik olarak 5.Teșvik Paketi kapsamına alınması talebi derhal dikkate alınmalı.
Herkes bulunduğu mevkide ister belediye bașkanı, ister milletvekili, ister meclis üyesi olsun veya diğer sivil toplum dinamikleri olsun siyasi kimlikler bir yana bırakılıp özetle tüm Hataylılar tek vücut olup Merkezi Hükümetten hakkını istemeli. Hataylılar buna inanmalı ve fikir birliğine varmalı…
Hadi Hataylılar! Umutla ve inançla çocuklarımızın geleceğine sahip çıkmak adına güzel yarınlar adına hep birlikte...