Kılıçdaroğlu'nun Kader Ortağı! ONLARI BİRLEŞTİREN Mi?
Ankara'daki dedikodu kazanı kadar SÜREKLİ kaynayan bir başka kazan daha yok, ki içine daldırdığınız kepçenize denk gelecek hiç bir malzeme de sizi hayal kırıklığına uğratmıyor, hani çokça ! O kazanın etrafında dolaşanları ve ha bire içine yeni yeni malzeme atanları genelde bilenler ve tanıyanlar olarak, bugünkü fısıltı gazetesinin manşetten verdiği bir haberde duralım istiyorum...
Bir ucu Ankara'da diğer ucu Hatay'da olan bir manşet bu !
Ama ondan önce, bir söyleşideyiz...
Sosyal medyasından beni engelleyenlerden biri olan gazeteci Uğur Dündar'ın sorularını yanıtlamış, AKP dikişli KAZANAN ceketin sahibi, CHP lideri Özgür Özel ve az biraz günah çıkartmış, konu Hatay'a gelince, en çok da ADAYIMIZ BU diyerek direttiği Lütfü Savaş konusunda...
Dediği mi ?
"Hatay'a o kadar çok titizlendik ki, o kadar çok 'aman hata yapmayalım' dedik ki... Bu noktada o doğru adayı belirleme noktasında da, Hatay'ın duygularını anlama, doğru işleri yapma konusunda eksik kaldık... Hatay'ı, süreci doğru yürütemediğimiz için kaybettik..."
Sahi, hangi süreç o !?
Aslında demesi gereken şey şu, Özgür Özel'in;
"SAĞ'a o kadar dayadık ki sırtımızı, cepte keklik diye gördüğümüz SOL'u unuttuk..."
Sırtını dayadığı kişi, ÜLKÜCÜ / MİLLİYETÇİ kimliğini hiç bir zaman geri plana atmamış, AKP'den transfer edilen, Lütfü Savaş ! O unutturulan SOL'u Özgür Özel'e hatırlatanlar ise Hatay'ın Samandağ halkı ! NE OLURSA OLSUN CHP demeyen, PARTİ İÇİN HER ŞEYİMİZİ VERMEYE HAZIRIZ demeyen, SOL değerleri omuzlamaktan asla vazgeçmeyen Samandağlılar !
Özgür Özel'in KAYBETTİK dediği Hatay'ın ardından, anlaşılan o ki, yeni ittifaklar kurulmuş, yeni cepheler için hendekler kazılmış, siper alınmış ve ardından da hedefler belirlenmiş, ki KAYBEDEN CHP'nin KAYBEDEN ismi Lütfü Savaş, CHP yönetimine karşı açık açık savaş açmış, hatta PARTİYİ SİZE YEDİRTMEYİZ'e kadar getirmiş durumu...
Tam da bu noktada bir çoğunun gözden kaçırdığı bir detay, başlarken dediğimiz o manşet haberin ta kendisi aslında... Lütfü Savaş'ın, 1 Kasım'da, Ankara'da Kemal Kılıçdaroğlu ile bir araya gelmesinin ardından 3 Kasım'da o ünlü (!) açıklamasını yapmış olmasından bahsediyoruz...
Hepimiz, liderliği kaybetmesinin ardından Ankara'da açtığı çalışma (!) ofisi üzerinden gündemi ve partiyi yakından takip eden Kılıçdaroğlu'nun, Özel'in izlediği politikalardan rahatsızlığını dile getirmesini izliyoruz ! Açıklamaları, tespitleri, olması gerekenlere dair listeleri, siyasi görüşmeleri, hiç de eski bir 'genel başkan' gibi değil, hiç olmadı da !
Peki, ne istiyor ?
Liderliği mi ?
Kaybettiği koltuğu mu?
Ankara'da, partiye yakın kaynaklardan birinin değerlendirmesi şu, açıkçası BENCE DE dediğim de;
"Kimi için Lütfü Savaş, Zafer Partisi'ne göz kırpıyor ! Aslında şaşırmam... Çünkü fikri de düşünceleri de ideolojik duruşu da onlarla aynı... CHP ile hiç bir zaman özdeşleşmedi... SOL değerleri asla kabul etmedi... Zaten kendi şehrinde yarattığı parti içi kavgalar bile hep Genel Merkez tarafından ya yatıştırıldı ya da üstü kapatıldı ! Zaten kimse bu konularda hiç bir zaman konuşmadı ! Sustu ya da susturuldu... Kemal Kılıçdaroğlu ile onu bir araya getiren şey ise aynı... İkisi de kayıplarının telafisinde! Kemal Kılıçdaroğlu, düne kadar yanından ayrılmayan ve kendisiyle asla ters düşmeyen bir Özgür Özel'e karşı yitirdiği koltuğun hesabını bir ihanet süreci olarak görüyor ve o yüzden de Ankara'daki ofisi üzerinden mücadelesini BURADAYIM dercesine sürdürüyor...Lütfü Savaş da adaylık sürecinin tartışmalı ve çok kavgalı finalinin KAYBEDENİ olarak, çıkan faturayı yine aynı isme, Özgür Özel'e kesiyor... Aslında onlar aynı gemide falan değiller, sadece düşmanları (!) ortak... Özel, gidinceye ve liderlikten düşürülünceye kadar sürmesi beklenen bir birliktelik onların ki ! Zaten Savaş'ın artık CHP ile yürüyebileceği bir yol kalmadı, ki yakında onun da yakasında yeni bir parti rozeti görürsünüz hepiniz... Adamın bundan sonraki hedefi, TBMM! Ama eldeki tabloda garip olan, hatta komik, onu CHP adına belediye başkanlık koltuğunda tutmak için hemen her yolu deneyenler, bugün onu HAİN ilan edenler aynı zamanda... Bu aynı, Hoca Efendi ile yol alanların 'KANDIRILDIK' demesine, 'FİLM BİTTİ DAĞILIN' diye eklemesine benziyor... Bugün Hatay kaybedilmişse, suç, Lütü Savaş'ın değil zaten... Onu orada tutmak için her yolu deneyen Milletveklilleri, o kentin il teşkilatı, hatta genel merkezde ALTERNATİFSİZDİK diyenler... Açıklama mı? Edit aşaması Kılıçdaroğlu tarafından yapılmış bir metin ! Düz, ayrıntısız, hedefi belli, anlaşılır ! Günün özeti şu ki; Ankara, siyaset için ciddi bir sermaye olduğu sürece, o sermayeye üşüşen arıların bal savaşı da devam edecek ! Vatandaş mı ? Ağzına her zaman ki gibi bir parmak bal çalınacak ve İDARE ET denecek..."
Kemal Kılıçdaroğlu ile Lütfü Savaş'ın Özgür Özel noktasındaki kader birliğinin sıradaki sahne performansı ne olur bilinmez ama, ne SAĞCI ne SOLCU ne ATATÜRKÇÜ ne KOMÜNİST ne SOSYALİST ne MİLLİYETÇİ ne LİBERAL ne de ŞERİATÇI kimlikler şikayetçi olmadan Ankara'nın BAL damlayan sermayesi güçlü halinden, değişmeyecek o BİR PARMAK BAL hikayemiz ve İDARE ET halimiz, ki o balın üzerinde uçuşurken tüm o arılar da !
Zaten o yüzden bunca küçük parti, bunca bal yüklü arı !