Vali’den Vekil’e …Vekil’den Yerel’e…
Yayınlanma Tarihi : 14.05.2019 03:29
Bu haber 96 defa okundu
Amin Maalouf, “Çivisi Çıkmış Dünya” adlı kitabında şöyle demiş…
“Zamanaşımı, hukukçuların icat ettiği bir kavramdır… Halkların belleğinde, zamanaşımı diye bir şey yoktur… Daha doğrusu: Yakasını kurtaran -yoksulluktan, gerilemeden, marjinalleştirilmekten kurtulan- halklar en sonunda bağışlayabilirler belki ama… Öte yandan, korkularını bütünüyle bir kenara bırakmazlar ! Yakasını kurtaramayanlarsa, sonsuza dek bunu düşünüp dururlar…”
Kentlerin hafızası da buna dair…
Dünden bugüne artanlarla biriktirdikleri de…
Antakya mesela…
Sahi, ne diyoruz onun için ?
Kadim kent…
Dinler başkenti…
Eski Roma kenti…
Medeniyetler şehri…
Antakya özelinde yükselttiğimiz sloganlardan bir kaçı bunlar… Her biri noktasında durup da, gerçeği adına neyi NE KADAR başarmışız, bunu düşündük mü hiç ?
Haklısınız…
Düşünmeyince daha kolay…
Bugün başka bir şey yapalım mı ?
Antakya için düşünen, taşınan, projeler üretenlerle ilerleyelim, ki ilk sözü de Hatay’ın Valisine verelim… Adı Meclis Künefe etiketi ile uzun bir süredir şirelendirilen Cumhuriyet dönemi yapıların en görkemlisi için ‘kamulaştırdık’ diyen Vali Rahmi Doğan’a…
–
“Meclis Binası”, Hatay Valiliği Kültür Sanat Merkezi, “Adalı Konağı” ise Gastronomi Evi olacak…
–
Kulağa hoş geliyor…
Ama merak ettiklerimiz var…
O yüzden, Ak Parti’li Vekil Hüseyin Yayman alsın sözü ve 2018’deki kelimeleri ile devam etsin…
–
Eylül 1938’de, bu binada, Hatay Devleti Meclisi toplantı yaptı. Kültür Turizm Bakan Yardımcılığım dönemimde, binanın aslına uygun olarak ‘Hatay Kurtuluş Müzesi’ olması için çalışmaları başlattım. Mülk sahibi Adalı Ailesi ile de irtibat kuruldu. Bina, şu an bir şirket tarafından kiralanmış ve künefeci olarak kullanılıyor. Daha önce sinema da olmuştu. Bina hakkında Hatay Valiliği’nin kamulaştırma kararı da var. Hatay’ın en değerli binasının kamulaştırılıp, KURTULUŞ MÜZESİ olarak kullanılması için çaba gösteriyoruz.
–
Bu da güzel, ama…
Vali Doğan’ın, “Hatay Valiliği Kültür Sanat Merkezi” ile “Gastronomi Evi” projelerini dinlerken, Hüseyin Yayman’ın dile getirdiği Kurtuluş Müzesi’ni, kamulaştırılanın neresine sıkıştırmamız gerek, bilemedim ! Aslında herkesin bir şekilde proje üretimi yaptığı bir kentte olmak güzel, ama…
Konumuz, koordinasyon…
Yoksa, sorunumuz koordinasyon mu ?
Haklısınız…
Merak ettiklerimiz bitmedi…
Valilik, “Gastronomi Evi” yapılacak dedi demesine de… Büyükşehir destekli bir Gastronomi Evi (!) zaten var ! Yok mu ? Bu ikincisi, ilki ile ilintili bir İKİNCİ mi olacak, yoksa iki birbirinden bağımsız, kurtarılmış alan mı yaratacağız ? Belki ilkini kapatıp, bunu kullanacağız ? Cevap var mı ?
Valilik eliyle restoran işletmeciliği yapılıp yapılmayacağı da bir diğer merak konumuz, ki bir şekilde bu alanı özel bir işletme üzerinden değerlendirme de söz konusu olabilir ! Nihai hedef bu mu ? Aslında Gastronomi Evi derken NE kastedildiği de önemli ! Büyükşehir örneğinde olduğu gibi bir lokanta hikayesi mi yoksa kentin gastronomik değerlerinin anlatıldığı bir merkez mi ? Hangisi ?
Kamulaştırdık kamulaştırmasına da, kamulaştırılanın NE olacağı, NASIL olacağı ve NE şekilde kullanılacağı konusunda ANLAŞILAN O Kİ henüz ortak bir noktada buluşamadık !
Hayırlısı!
Etiket :
YORUMLARI GÖR