KONUŞACAĞIZ, ÇÜNKÜ AZ DA OLSAK HALA VARIZ
Yayınlanma Tarihi : 12.12.2016 00:48
Bu haber 81 defa okundu
Fakirlik dendiğinde, yüreğinde acı bir sızlama, buruk bir hüzün duyuyor insan.Bu acıyı fakir olmayan ülkeler, topluluklar, fertlerinsanlar, parası,yurdu ve yuvası olanlar anlayamaz elbette!
Ülkesellikten çıkıp artık küreselleşmiş olan ve Dünya’da etki alanını sürekli artıran fakirlik, günümüzün sosyal bir problemi olarak karşımızda durmaktadır. Bu olgu, bugün toplumsal ve uluslararası sorunların başında gelen en önemli nedeni teşkil etmekte ve risk grupları oluşturmakta ve bu risk grupları ise değişik etkenlerle daha da artmaktadır.
Yoksullukla mücadele kapsamında Dünya ülkeleri üzerine düşen görevleri yerine getirmezse, gelecekte daha ciddi problemlerle karşı karşıya gelinebilir (örneğin, terörizm, savaş, büyük ölçekli kitlesel ölümler
gibi)…
Dünya’mızın nüfusu hızla çoğalmaktadır. Milyonlarca insan yetersiz beslenmekte ve yine her yıl milyonlarca çocuk yetersiz beslenme nedeniyle ölmektedir.Hâlbuki Dünyada; insanlara yetebilecek gıda üretimi sağlanmaktadır.
Peki, bu durumda insanlar açlık, sefalet ve fakirlikten niçin ölmektedirler?
Aynı durum yoksullukla mücadele eden engelli kardeşlerimiz için geçerlidir.
Bu soru ardından söylenebilecek tek bir şey var o da “adil bölüşümün” hâkim olmayışı…
Bugün hangi ülkeye bakarsanız sokaklarda bir dilim ekmek, bir sığınacak köprü altı, bir giyecek için avuç açıp imkânsızlıklar yaşayan ve bu nedenle psikolojisi bozulmuş insanlarla sık sık karşılaşırsınız.
Ben karşılaştım sayısını hatırlamıyorum ama maalesef karşılaştım.
Son olarak karşılaştığım engelli kardeşim ise çaresiz, bitap bir şekilde öylece umutla bekliyordu.
Engelli kardeşimizin hikâyesini size anlatmak isterdim, uzun uzun detaylıca;
“Kimse istemedi herkes beni kovdu elim ayağım yok. Muhtaç ve engelli bir hayat sürmek nedir bilir misin? dedi.
Söylediği bu cümle yetti de arttı.
Bilir miyiz acaba?
Bilemeyiz…
Bilemiyoruz da!
Bizden sonrakilere bildirilmesini sağlamak gibi bir arayışımızda
yok!
Neden sadece bir gün hatırlanıyorlar ki neden?
Hayatlarında daha önemli araçlara ihtiyaçları varken neden sadece bir gün içerisinde saçma sapan hediyelerle mutlu olmalar sağlanıyor.
Veya sağlandığı düşünülüyor.
Soruyorum size bu engelli kardeşimiz hem muhtaç hem yoksul olmasaydı ona dönüp bakacak mıydınız veya engelli olmayan yoksul diğer insanlara el uzatacak mıydınız?
Yaptınız mı bunu?
Maalesef herkes şanslı doğmuyor.
Dilerim ki hayatınız boyunca yoksulluk dediğimiz o kötü yaşam koşullarını öğrenme şansınız olmaz.
Çünkü yaşayanların düştüğü durumla savaşabilecek gücünüz de yüreğiniz de yok…
Hele üzerine bide Engelliyseniz.
Engelli Kardeşimizin hikâyesini size anlatmak isterdim, uzun uzun detaylıca,
Uzattığınız yardım parasını bile ağlayarak geri çeviren engelli ve yoksul kardeşimizin hikâyesini!
Özür dilerim kardeşim!
Anlatamıyorum Affet beni,
Amacım seni üzmek değil, senin sesin olmak için geldim.
Ve senin gibiler dışında bi çare bekleyenlerin sesi olmaya devam
edeceğim…
O, bu, şu sussa dahi
Biz konuşacağız, çünkü az da olsak hala varız olmaya da devam
edeceğiz!
Unutma güneş bir gün herkes için doğacaktır.
Etiket :
YORUMLARI GÖR