Kitap okur musunuz? Dürüstçe, HAYIR’mı?
Yayınlanma Tarihi : 09.01.2017 17:27
Bu haber 80 defa okundu
“Kitapsız evlerin dökümü yapılabilseydi, bu ülkede birçok insanın demokrasiye neden ihtiyaç bile duymadığı daha iyi anlaşılırdı” demiş Mario Lewi…
Pek okumayan bir coğrafyada olduğumuzun farkındaysak eğer…
YETMEZ AMA EVET diyen kalabalıklar bunun karşılığı mı ?
YETMEZ diyen azınlıklar bunun karşılığı mı ?
Eldeki demokrasi bunun karşılığı mı ?
Peki siz ne düşünüyorsunuz ?
Kitaplar o kadar GEREKLİ mi sahi ? Okumak bu kadar İHTİYAÇ mı ? Birilerinin dediği gibi… NE KATIYOR ki bize ? Ya da NE eksiltiyor ? Bizden ne kadar götürüyor ? Olsa da olurlar olmasa da… Öyle mi ? Ya da bizlerin dediği gibi her şey… Belki de tamamlıyordur ! Eksiklerimizi ! Boşluklarımızı ! Tamir ediyordur ya da… Hayata dair zayıflıklarımızı… Yarına dair korkularımızı… Hep bir adım geri giden hallerimizi… Ayağa kalkıp konuşmaya cesaret edemeyen ruhlarımızı…
Hangisindesiniz ?
Ben mi ?
Lewi’den yanayım…
Tespit ettiği gerçekteyim…
Yalanı bol bir coğrafyada doğan, büyüyen ve ölenler olarak, ölümlü bedenlerimizi GERÇEK kılıyor bence, KİTAPLAR, sayfalar dolusu KELİMELER, cümleler, sorgular, sorular, eldeki cevaplar, altı çizilenler, üstü renkli kalemlerle belirtilenler, ÖNSÖZ’le başlayıp SON yazan bitişler, ardından gelen ikinciler, üçüncüler ve sırasını unuttuğumuz kalabalıklar…
Evet…
Lewi’den yanayım…
Bizi GERÇEK kılıyor…
Kitaplar bizi GERÇEK kılıyor…
Sayfalar arasında yeniden bedenleşiyoruz…
O ilk doğum anına yeniden dönüyoruz hatta…
Çığlıklarımız, bizi şekillendiren kitaplara siniyor…
Umuda batıp çıkıyoruz her paragrafta ve gülümsüyoruz…
Korkularımızı fark edip, savaşa hazır hale geliyoruz…
Düşündüklerimizi sesli getirmekten korkmuyoruz…
Her sayfada biraz daha dik yürümeye başlıyoruz…
Yükümüzün ağırlığındayız, ama durmuyoruz…
Aslında bizi gerçek kılan şeyin keşfindeyiz…
Bizi gerçek kılan kelimelerin keşfinde…
Yalanlara inat, gerçeğin keşfinde…
Bize ait GERÇEKLERİN keşfinde…
Peki, kitapların GERÇEK kıldığı insan NE mi demek ?
Kendi kararını kendisi verebilen İNSAN…
Geçmişten çok geleceğe odaklanan İNSAN…
Kendisine ve diğer insanlara değer veren İNSAN…
Kendini ve diğerlerini olduğu gibi kabul eden İNSAN…
İnsanlığın problemleriyle ilgilenen, sorumluluk alan İNSAN…
Hatalarını kabullenen, gereksiz savunmalara girmeyen İNSAN…
Ama en çok da… !
Belki de en gerçek olan… !
İktidarların ve sistemin korktuğu İNSAN…
Niye mi ?
Ben gibi yazıp-çizen birinin dediği gibi…
Yaşamı sorguladıkları için KANDIRAMAZLAR… Sürü psikolojisini ve görüşlerini DAYATAMAZLAR… İstedikleri gibi KULLANAMAZLAR… Bu nedenledir ki karşıdırlar aydınlanmaya, ki o yüzden KİTAP OKUNMASIN diye başka araçlarla ve gereksiz uğraşlarla doldururlar insanların hayatlarını, meşgul ederler yaşam trafiklerini, hatta altüst ederler…
Satrancı GÜNAH sayan radikal İslam’ın temsilcileri de buna mı örnek sahi ?
Okuyarak, öndeki PİYONLAR olmaktan çıkmamızdan mı korkarlar ?
Belki de ellerindeki KALELERİ almamızdan, ŞAH olmamızdan…
Düşünün…
Ama önce, OKUYUN…
Etiket :
YORUMLARI GÖR