Hizmete açtıklarımız…
Yayınlanma Tarihi : 07.11.2017 02:30
Bu haber 95 defa okundu
Açıp da unuttuklarımız…
Bu kente dair ne zaman PROTOKOL denen kalabalığa (!) dahil isimler bir araya gelse ve bu kentin binlerce yıldır sahip olduğu MARKA adına konuşsa, bilin ki hiçbir şey olmayacak ! Çünkü konuşmayı seviyoruz ! Hele ki o konuşma kürsüsünde SLOGANLARIMIZI sıralarken, insanların bize hayran hayran bakmasıyla kendimizden adeta geçiyoruz… Bu kentin duvarlarını nasıl da bol kepçe pembeye boyadığımızı izleyenlerin suratlarında yükselen egolarımızın hızıyla da Viyana kapılarına kadar dayanıp gerisin geriye dönüyoruz !
Ciddi ciddi dönelim…
Viyana’dan Antakya’ya…
Eldeki gerçeğimizin şehrine…
Ama önce bir şeyden vazgeçelim…
Hani Yazar demiş ya, “Dünyanın kaç harikası var bilmiyorum ama, biri de yutkunmak” diye… ‘Vazgeçelim’ derken, kastım bundan ! Sizi bilmem ama, ha bire yutkunmak alışkanlık oldu ! Mesela öfkelerimiz için… Uğradığımız haksızlıklar için… Her ayağa kalkışlarımıza OTUR komutu verenler için… Yaşamak için onlara biat etmemizi bekleyenler için… Beklettiğimiz cevaplar için… Rafa kaldırılan yaşamlarımızın adalet ihtiyacı için…
En çok da…
ÖTEKİ olmamak için YANDAŞ olmamızı bekleyenlerin Türkiye’si için !
Ama bugün, yutkunmadan devam edelim ve eldeki ile başlayalım ! Hizmete açtıklarımızla, ama açıp da unuttuklarımızla… Aslında VAR olup da YOK olmamak için direnenlerle ! Marka yönetmeyi iyi bilenlerin (!) elinde heba olan DÜN’le, BUGÜN’le ve tüm umutların biriktiği YARIN’la…
Ben başlayayım, siz de düşüne durun ! Yok, eleştirdiğimden değil… Biliyorum, en azından tahmin ediyorum ! ‘Suskun insanın içi sözcük kuyusudur’ derler ya… Haklılar ! Sizde birikmişlerin derinliğini o yüzden tahmin ediyorum ! Zaten eldeki sorun da, o derinliğe inmek istemeyişiniz ! Orada birikenleri çıkartmak için uğraşmayışınız ! Ben kadar çok KONUŞABİLECEKKEN, yutkunup durmanız !
Aslında SORU şu…
ŞİRİN mi olalım yoksa HAKLI mı? Haklı olduğumuzu savunup HEDEF olmayı göze mi alalım, yoksa alkışların garantisinde İSTEK alan kelimelerin rotasında cümleler mi kuralım ? Dedim ya, tercih sizin ! Yutkunmak da, konuşmak da !
Zamanı var !
Haklısınız !
O zaman bugüne başlayalım ve haftanın son gününe beraberce nokta koyalım…
Evet…
Konumuz MÜZELER !
Şehrimizin Müze binaları !
Ve onlara YÖN veren tabelaları !
Olanlar, olmayanlar, olması gerekenler !
Sıralayalım mı ? Eldeki en popülerinden başlayalım ama, hani dünya sıralamasında olandan ! Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü uhdesindeki Hatay Arkeoloji Müzesi’nden… Ardından, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü yönetimindeki Hatay Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Müzesi ile Tarım Müzesi’nden…
Şimdi bunlara dair etrafımıza bakalım mı ? Sıraladığımız topu topu 3 müze için kent içinde kaç YÖN (!) tabelamız var, sayalım mı ? Ben sayayım ! Epeyce var ! Mesela en popüler müzemiz için yepyeni tabelalar yaptırmışız ve yaparken de şunu yazmışız… YENİ ARKEOLOJİ MÜZESİ ! Sahi HANGİ mantık, eski binanın terki ve yeni binaya taşınma olayını bu hale getirir, ‘YENİ’ derken den ‘ESKİ’ noktasında soru işareti yaratır ?
Diğerleri mi ?
Antakya Kaymakamlığı’nın olduğu kavşak noktasında bir tabelamız var ! ‘MÜZE’ diye geçiyor ! Ama hangi MÜZE, bilinmiyor ! Tarım Müzesi olduğu söyleniyor ! Turistlerin de öyle anlaması isteniyor ! Bu şekilde de heyecan yaratılıyor ! GEL de BUL BENİ der gibi bir oyun ! Kim bilir !!!
Hatay Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Müzesi mi ?
Yok, buna dair tek bir isim tabelası bile yok ! Zaten ziyaretçi sayısının azlığında yalnızları oynayan müzelerimizden biri ! Eldeki markanın ÇOK İYİ BİLİRDİK hikayesinin son halkası desek, abartmış mı oluruz ?
Hadi siz de biraz abartın ve KONUŞUN ! Eldekinin cenaze namazında İYİ BİLİRDİK demenin dışına çıkın ve GERÇEĞİ söyleyin ! Fısıldamanın alışkanlığında zincirlediğiniz kendinizi de kelimelerinizi de çözün !
Etiket :
YORUMLARI GÖR