EN MOBİLYALISINDAN…BİR FUAR HİKAYESİ…
Yayınlanma Tarihi : 16.11.2016 20:32
Bu haber 88 defa okundu
Basın sektöründen önce çalıştığım alanla ilgili olarak; İstanbul’da, Londra’da ya da Paris’te gittiğim bir çok Fuar oldu, ki mobilya da bunlardan biriydi… Gittim, gezdim, bol bol fotoğrafladım, hatta işim gereği aldığım detaylarla iş bağlantıları kurdum… O yüzden siz siz olun, açtığınız standın misyonundan kopmayın… ki bir FUAR’a katılıyorsanız eğer, orada NEDEN bulunduğunuzu asla unutmayın ! Çünkü kendinizi anlattığınız kadarsınız… Kendinizi ifade edebildiğiniz kadar… Kendinizi saklamayıp, açtığınız kadar…
Niye mi ?
Sektör ne olursa olsun, bir iş yapıyorsanız ve bir de üretiminizi pazarlama derdindeyseniz, FUAR nefestir, her alışa eklenen veriştir, rahatlamadır, riskinizi dağıtmak için yeni müşterilerdir, yarına dair NE OLACAK hikayesinde bazen çıkışa giden yoldur, hatta YANGIN çıkışıdır…
O yüzden, son Fuar tecrübem, şu ana kadarkilerin EN İLGİNCİ oldu desem mi ?
Dedim bile… !
Gelin en baştan başlayalım…
Şu ana kadar FUAR alanı olmayan bir kentte, el yordamıyla ve Hatay Büyükşehir katkısıyla bir şeyler yapılmış, ki emeğe de sağlık, güzel de olmuş, en azından merdivenin o ilk basamağında duranlar adına…
Ama…
Evet, var…
Bir AMA’mız var… !
Fuar alanı tamam da, çevre düzenlemesi konusunda çok KÖTÜYÜZ desem… Eldeki üretim gücünün bu ilk sahne alışına çağırdığımız misafirlerimiz adına yeterince iyi hazırlanamamış desem… Marka yaratmaya çalışırken ha bire kendi kalesinde gol görenlerin memleketinde ELDEN BU KADAR’dan öte olamamış desem…
Tamam…
Söz alan herkes KOCAMAN harflerle konuştu, BÜYÜK kelimelerle umudun cümlelerini kurdu ama… Eldeki, FUAR AÇTIK-HAYIRLI OLSUN değil, ötesi… Çünkü bahse konu sektörün istihdamında olan binlerin umudu daha iyisi ve işverenin hedefi çıtayı daha yükseğe çıkartmak ise, o DAHA İYİSİ için eldekine ŞÜKÜR demekten vazgeçip, o DAHA İYİSİ için ne yapmak gerek ona bakacağız…
Hayata geçireceğimiz markalar için !
Yaratacağımız markaların üretimi için !
O üretimin bağlantısındaki ihracat için !
Ve eldekini en iyi anlatacak o vitrin için !
O yüzden, yaptığınız her şey birbirini tamamlamalı, ana resmin parçalarından biri bile İDARE EDER cinsinden olmamalı, her çark bir diğerini döndürmeli, ki biraz da bundan, Fuar alanını çevreleyen ve gelenlere de HOŞGELDİN demesi gerekenin ağır aksak ilerleyen estetiğinde durup konuşmamız, üzerine bu kadar kafa patlatıyor oluşumuz…
Şimdi gelin Fuar alanına girelim ve stantları gezelim…
Bunu yaparken de paylaşalım, ama en büyük eleştirimizi…
İlk günün telaşını izleyen bir Gazeteci olarak, kendini anlatma derdindeki bir şehrin ‘marka’ koşuşturmacasına tanık olmak keyifliydi açıkçası… Onlarca firmanın standı arasında adımlamak da… Size kendisini ve ürettiklerini anlatmak isteyenlerin heyecanına tanık olmak da… Mobilyası adına ilk kez Fuar organize etmiş bir sektörün acemiliğini atmaya çalışırken ki heyecanına ekli konuşmaların hayallerini dinlemek de…
Ama garip olan, ilk stanttan başlayıp sonuncusuna ulaşıncaya kadar, neredeyse tüm üreticiler aynı şeyi söyledi ;
“FOTOĞRAF ÇEKEMEZSİNİZ”
Niye, diye sordum…
“MODELLERİMİZ ÇALINABİLİR” dendi…
Bu endişeyi taşıyan bir firma, neden bir fuar alanında yer alır merak ettim… Modellerini anlatma çabası yerine, bilinmemeyi tercih etmek ve bizleri engellemekle neyi başardı, bunu da… Ama gülümsedim de… En çok da, web sitelerinde aynı modellerin yer aldığını ve oradan bakabileceğimi söylediklerinde… SUÇLANDIM DA… ‘Detayları çekiyor olabilirsiniz’ dediklerinde…
Sanırım bir şeyi tam anlamadık ya da anlatamadık !
Fuar katılımının ne amaçla olduğunu kavrayamadık !
Henüz MARKA yaratamamış bir sektör olduğumuzun bilincindeysek eğer, asıl SORUNUN, kendimizi şu ana kadar yeterince ve etkili anlatamamış olmaktan kaynaklandığını anlasak mı, ki bunu aşmak için de sizlerle işbirliğini ÜCRETSİZ yapmaya hazır biz Gazetecileri engellemesek mi ?
Ne dersiniz ?
Etiket :
YORUMLARI GÖR