Büyükşehir nehre inmiş…Kire, sineğe, atığa ‘son’ demiş !
Yayınlanma Tarihi : 26.07.2017 00:16
Bu haber 91 defa okundu
2018 yaz aylarında, Antakya ve Defne ilçeleri içinden geçen Asi Nehri kısmında en az 3 metrelik ‘temiz’ su barındırma hedefli çalışmalarını sürdüren Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı iş makinelerinin nehir yatağına indirdiği beton borular kanalıyla yapmaya çalıştığı şeyin sonucunu alır mıyız bilmiyorum ama, başladığımız ana ekli bir yanlışın tespitini en azından “düzeltelim’ noktasında yapalım mı ?
Yaparken de… Mevcut atık suların Asi’de yarattığı kire, kokuya ve sineğe karşı tesis çalışmalarını hızlandıran yerel idarenin, yüksek kalitede arıtılmış su sağlayan Membran Bio Reaktör ( MBR ) teknolojisi kullanacağını söyleyerek başlayalım bugüne… Ama böylesi iyi bir başlangıcın ‘işçilik’ kalitesi niye daha başlarda ‘hata’ verdi, biraz onu da sorgulayalım…
Sorgulayalım !
Çünkü konumuz çevre…
Yok olan, can çekişen çevre…
Biz insanoğlunu hayatta tutan hani…
Buna rağmen parça parça eksilttiğimiz…
Kire, çöpe, kimyasala, atığa boğduğumuz…
Biraz bunu konuşalım istiyorum, ardından da final yapalım… Ama o finale gitmeden, Asi noktasındaki ‘minik’ gibi görünen hatamızın küresel bağlamda son halkasına eklenen bir gelişme ile ilerleyelim… Kimi için ‘taaaa Antartika, biz ne…’ noktasında olan bir gelişme ile… Ama değil ! ‘Bize ne’ değil ! Aksine, çok ‘bizlik’ …
Hepimizlik !
O zaman başlayalım…
Larsen C ile başlayalım…
Bu bir kodlama… Anlayacağınız, içinde yaşadığımız gezegenin güney kutbundaki devasa bir buz kütlesinin ismi ! Tam tamına 350 metre kalınlığında ve 5 bin 800 kilometre kare büyüklüğünde… Peki, niye mi önemli ? Bu koca kitle, kıtadan akıp gelen buzulların denize inmesini engelliyor… Deniz seviyesinin yükselmesini de… Tuzlu suda artacak tatlı su oranının yaratacağı denge kaybını da…
Ama uzun zamandır korkulan oldu…
Londra’nın yaklaşık 4 katı büyüklüğünde olan kütle, Antartika’dan koparak ayrıldı ! Küresel ısınmanın yaratacağı felaketlerin bizi kıyamete taşıyacağı savı daha da güçlendi… Eldeki senaryonun kıyamet hali mi ?
Kutupların erimesi ile okyanuslara yayılacak tatlı su, ısı-tuz dengesini bozacak ve Gulfstream akıntısının durması ile de başta Kuzey-Batı Avrupa ve Kuzey-Doğu Amerika olmak üzere, birçok coğrafyada dondurucu soğuklar baş gösterecek…
Belki bir buzul çağı !
Ya da ona benzer bir şey !
The Day After Tomorrow (Yarından Sonraki Gün) adlı filmi çağrıştırıyor, ki izleyenler de hatırlayacaktır… Eldeki ‘SON’un en iyilerinden biri ! Küresel bir çevre felaketinin insanoğlunun sonu olacağının belki de kurgulanmış en iyi hallerinden biri !
O yüzden size basit gibi görünen çevre kirliliği, aslında bahse konu ‘sonumuzu’ hazırlayan nedenlerin birer parçası gibi… Binlerce parçadan oluşan bir bulmaca gibi hatta ! Kirliliğimizin boyutu arttıkça, puzzle (bulmaca, yani sonumuz) tamamlanıyor !
O yüzden ufak bir hatırlatma !
Her yıl sekiz milyon ton plastiğin denize döküldüğünü biliyor musunuz ? Peki, dökülüyor, suya karışıyor ve bitiyor mu sanıyoruz ? Cevap, kocaman bir HAYIR ! Çünkü plastik denen şey, çok uzun yıllar boyunca yok olmuyor ve büyük bölümü bir şekilde okyanusa kadar ulaşıyor. Bunların pek çoğu küçük parçalara ayrılmış durumda olduğu için de gözümüzle dahi görmüyoruz. Ancak biz görmesek de, bu ‘mikro-plastikler’ okyanustaki besin zincirine karışıp, yediğimiz balık ya da yemeklerimize serptiğimiz deniz tuzu yoluyla bize geri dönüyor. D aha büyük plastik parçalarınıysa deniz kuşu, balık, kaplumbağa ve balinalar yiyor ve mideleri plastikle dolu bir şekilde ölüyorlar –tabii daha önce yine bir plastik tarafından yaralanıp ölmedilerse.
“Asi’den buraya kadar nasıl geldik” diye merak ediyorsunuz, biliyorum… Aslında zor olmadı, hele ki dün Antakya kent merkezindeki köprüden geçerken, yerel idare tarafından ‘temiz bir Asi’ adına nehir yatağında iç içe geçirilmiş beton boruların halini izlerken ve ardından gördüklerimi fotoğraflarken… Gördüğüm şey mi? O beton bloklara sarılı naylon kılıfların yer yer hiç çıkarılmadan kullanılmış olması… Sahi, fark etmedik mi ? Ettik, ama umursamadık mı ? Peki, ne olacak ? O beton boruları, üzerlerindeki naylon kılıfları ile beraber toprağa mı gömeceğiz ?
Nehrin yatağına !
Temiz bir çevre adına !
Etiket :
YORUMLARI GÖR