MENÜ

Bu defa ki ödül bizden olsun…Mart 2019 olsun…

Yayınlanma Tarihi : 09.10.2018 03:12 Bu haber 87 defa okundu
Ara ara Eugen Berthold Friedrich Brecht okurum… Okumakla da kalmaz, cümleleri arasında gezinirken, hayat denen balta girmemiş ormanın derinliklerinde yitip giden insanlığımızı ararım… Tavsiye ederim… 20. yüzyılın en etkili Alman şairi, oyun yazarı ve tiyatro yönetmeni olan Brecht’e ara ara göz atın… Ardından da kendinizi yoklayın ama ! Çünkü çok fark etmek istemediğiniz KENDİNİZ noktasında sizi omuzlarınızdan tutup sarsacak kadar ileri gider ve siz, ORALI OLMAMA halinde çok fazla direnemezsiniz… Belki de direnmek istemezsiniz… Uyanmak en iyisidir o an… Uyanmak ve fark etmek… Kelimeleri öylesine dokunur ki size… Yüzleşmek istediğiniz ama asla buna cesaret edemediğiniz, unuttum dediğiniz ama asla unutamadığınız, çıktım-kurtuldum dediğiniz ama asla çıkamadığınız karanlık koridorlardan çekip alır sizi… Bir daha geri dönüp dönmemek size kalmış… Çıktığınız yerden hayata devam edip etmemek de… Ara ara bu kentte dolaşırken bana fısıldadığı mı ? Ey mutsuzlar ! Kardeşlerinizi boğazlıyorlar, göz yumuyorsunuz… Çığlıklar duyuluyor, ama siz susuyorsunuz… Aramızda dolaşıp kurbanını seçiyor zorbanın teki, ‘sessiz kalırsak bize dokunmaz’ diyorsunuz… Bok yiyorsunuz ! Ne tuhaf yer burası, sizler nasıl insanlarsınız ! Haksızlık varsa bir yerde eğer, ayaklanmalı insan… Ayaklanma olmuyorsa, batsın o şehir yerin dibine… Yansın bitsin, kül olsun, karanlıklar basmadan ! Haksız mı ? Birbirimizin yüzüne dikkatle baktık mı hiç, her sabahın koşuşturmacasında, her akşamın geri dönüşlerinde ? Bir bakın… Baktıklarınızı görün ama… Gördüklerinizde durun ama… Durduklarınızı dinleyin ama… Dinlediklerinizi bir tarafa not edin ama… Not ettiklerinizi de biriktirin ama… Çünkü hayattan eksilttiğimiz gibi, birbirimizden de eksiltiyoruz… Mutsuz bir toplum mu olduk sahi ? Yüzlerimize yansıyan gölgeler bundan mı ? Derin düşüncelere dalan hallerimiz bundan mı ? Oysaki Hasan Hüseyin Korkmazgil ne güzel demiş… Seni hangi türkü ağlatıyorsa, Hangi söz vuruyorsa ta yüreğinden, Oradadır işte o, İyi bak ona… İyi baktınız mı ? Bakın… Ama en çok da etrafınıza… Bir gün BİR ZAMANLAR diyeceklerinize… Hatırlamakta zorlanacağınız BURADA NE VARDI sorularına… Biraz da bu yüzen… Hayat denenden Mart 2019 seçimlerine geçelim mi biraz ? Bizleri MUTSUZ YÜZLER’e mahkum eden yöneticilerimize bir iki laf edelim… Ankara’dan Antakya’ya, hayatlarımız adına karar verirken, bizleri EZBERDEN mutlu kabul edip SORUNSUZ (!) hayatlarımızda toplum mühendisliği denemeleri yapanlara elde avuçta birikenler adına o iki lafı teslim edip bekleyelim… Öyle görünüyor ki, Antakya’dan Hatay’a, bu kenti yönetmek için ayağa kalkmaya hazırlananlar oldukça fazla… Ama yeni kalkacakları uyaralım… Suriye savaşının gölgesinde, ama bir o kadar yorgun, bir o kadar bakımsız, bir o kadar kaderine terk edilmiş bir kente adaysınız ! Görevi teslim etmeye hazırlananlar, bir dünya kenti yönettiklerinden habersiz, koca bir KÖY-KENT projesi yarattılar çünkü… Ama gariptir, sürekli EN BAŞARILI BAŞKAN ödüllerini de alıp durdular… Bu kent mutsuzlaştıkça, onlar ödüllendirildiler ! MUTLU olma zamanı o halde… Mart 2019’da karar verme zamanı… Bu defa ödülü ilk elden verme zamanı…
Paylaş Paylaş Paylaş
Etiket :
YORUMLARI GÖR
ÜYE YORUMLARI
Yorum yapabilmek için

Giriş Yap ya da Kayıt Ol