Geçen günlerde bir misafirim vardı, yurt dışından… Hani bizlere çokça dedikleri bir şey var, BİZLERİ ÇOK ELEŞTİRİYORSUN diye… Bu son ziyaret, bu şehri dışarıda çok anlatmanın bir karşılığıydı…
Dinler kenti…Medeniyetler coğrafyası…Kültürler beşiği…Dillerin senfonisi…
Haklısınız…
Hep bir fazlası var, dahası var…
Ama FAZLASI olması yetmiyor, o FAZLA noktasında durmayan, belki de duramayan yönetsel kabiliyetlerimiz, bu kentin FAZLALIKLARINI törpüledikçe törpülüyor… Eksiltiyor… Parça parça, parmaklarımızın arasından kayıp düşmesine neden oluyor…
Eldeki mi ?
Etrafınıza bakın !
Mutlu musunuz ?
İçinde yaşadığınız kentten, mutlu musunuz ?
o HEP BİR FAZLASI VAR denileni yönetemeyenlerden en çok da…
Aslında bu kentin ne kadar kötü yönetildiğinin en net özetini, Hatay Valisi Rahmi Doğan, son Turizm Çalıştayı sırasında vermişti ! Hatırladınız mı ? Bu kenti, HATAY GÜNLERİ başlığında pazarlamaya çalışan kalabalıklara seslenmişti ve Valiliğin, bundan böyle dizginleri eline alacağının da sinyalini vermişti…
Niye ?
Cevap net !
BECEREMEDİNİZ, dedi…Yüzünüze gözünüze BULAŞTIRDINIZ diye de ekledi…
Var mı bunun başka bir karşılığı ?ki zaten haklıydı dediklerinde…
Ne mi demişti ?
–Burada HATAY TANITIM GÜNLERİ de gündeme geldi. BİR TAKIM derneklerin eline geçmiş. Onlar da tamamen KENDİ AMAÇLARI doğrultusunda kullanmışlar. Hatay Gastronomisi ya da Hatay Günlerini KENDİ ADINA patent aldırmak isteyen bir girişim olmuş. Bunu da DURDURDUK.Hatay Valiliği adına, bu patenti almak için başvuruda bulunduk. Bununla ilgili de 81 il Valiliği ve Belediye Başkanlıklarına YAZI YAZDIK. Şayet ilinizde Hatay Günleri, Hatay Gastronomi Günleri adı altında düzenlenecek bir etkinlik olursa, bizim İZNİMİZ olmadan, buna izin verilmemesi konusunda tedbir aldık.Hatay gastronomisinin bir ağırlığı var. Bir marka değeri var. Hatay Günlerini; ticaret odalarıyla, esnaf kefalet odalarıyla birlikte yapmaya karar verdik. Bu günlere katılacak olan firmaları, DAHA KALİTELİ ve akredite belgesi almış firmalar arasından belirleyeceğiz.–
Daha açık denemezdi sanırım !
Bugüne kadar düzenlenenleri eleştiren bizleri de haklı çıkartmış Sayın Vali !
Şimdi gelelim bir diğer eleştiriye, yurt dışından gelen misafirimin ONCA ANLATIŞIN ardından geldiği Antakya’ya dair söylediklerine…
–Tarihi ile inanılmaz… Sahip olduğu kültürü hala yaşatmaya çalışması da, ama… Kent peyzajı inanılmaz kötü ! Yollar, yamadan ve engebeden geçilmiyor… Kaldırımların rampası, belediyecilik adına hem komedi, hem trajedi ! Tarihi bazı yerler var, şehrin merkezinde, ki bu da büyük bir fırsat aslında, ama… Bu alanlar rezalet durumda… Gelenlere BİZ BUYUZ diyorsunuz aslında, ister istemez ! Nehir çöp dolu… Tarihi evler ise çok bakımsız… Yemekler güzel, hem de çok güzel, ama… Gastronomi kenti düzeni yok ! Yere bu kadar çöp atanı ilk kez gördüm ve ceza vermiyormuşsunuz, öyle mi ? Sonuca şaşmamak gerek ! Müzeyi gezdim, ama isimsiz bu kadar buluntu ile sergileme yapana ilk kez rastladım… Bulmaca çözer gibi hissettim kendimi ve neye baktım, neyi izledim, anlamadım ! Gerimde de çok fazla soru işareti bıraktım !–
Sanırım, New York’tan gelene kendi düzenimizi anlatmak biraz zor !
Ne dersiniz…
Biz BİZE mi benziyoruz ?