BİR ZAMANLAR 'TAHIL AMBARI' OLAN ÜLKEMİZ!
Yayınlanma Tarihi : 17.01.2017 03:30
Bu haber 87 defa okundu
Türkiye, sahip olduğu toprak, su kaynakları ve iklim şartlarından dolayı tarım potansiyeli yüksek bir ülkedir…
Ekolojik zenginlik bakımından dünyanın sayılı ülkelerinden birinde yaşıyoruz. Ancak geçtiğimiz günlerde Türkiye Toprak Mahsulleri Ofisi'nin Avrupa Birliği'nden toplam 230 bin ton buğday alımı için uluslararası ihale açtığını duyurması dikkatleri çekti. Nasıl olur da ekmek, makarna gibi ürünlerin ham maddesi olan buğday üretimi Türkiye'nin en önemli tarımsal faaliyetleri arasında yer alırken, ithalatı her geçen yıl artıyor?
Bu ihale duyurusu ile birlikte ülkemizin düşündüren tarım bilançosunda dikkat çeken açıklama TMO’dan geldi, “Üst kalite buğday fiyatlarını dengelemek amacıyla Kuruluşumuzca 13.01.2017 günü AB menşeli yüksek kalite ekmeklik buğday ithalat ihalesi yapılacak olup limanlarımızdan un sanayicilerine bekletilmeden satılacaktır” denildi.
Türkiye, artık her yıl 4 milyon ton düzeyinde buğday ithal eden bir ülke konumunda… Peki ya tarım alanları?
SON 27 YILDA 4 MİLYON HEKTARLIK TARIM ALANI YOK OLDU
2016 yılında tarım sektöründe son 20 yılın en sert düşüşü yaşandı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2009 bazlı “yeni” milli gelir serisini 12 Aralık 2016 tarihi yayımına göre; Türkiye ekonomisi, 2016 yılının Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarını içeren üçüncü çeyreğinde önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,8 daraldı.
Tarımda ise son 20 yılın en sert düşüşü yaşandı. Tarım sektörü ise birinci ve ikinci çeyreklerde yüzde 5,6 küçülürken; yılın 3. çeyreğinde yüzde 7,7 küçülme ile rekor kırdı. Buğday rekoltesi önceki yıla göre 2 milyon tondan fazla gerileyerek 20 milyon 500 bin tona düştü.
Biraz düşünelim sebep nedir diye; Tarım alanlarının şehirleşmeye ve sanayi tesislerine dönüştürülmesi tarım alanlarının azalmasındaki en büyük sebeptir elbette! Çok uzun yıllardır birinci sınıf sulamaya uygun tarım arazilerinin imara açılarak, sanayi ve yerleşim yerleri yapıldı. Şehir, ilçe ve beldelerde tarım arazileri imara açıldı, konutlar yapıldı. Türkiye’de kentsel yapılaşmanın, kaliteli tarım arazileri üzerinde yoğunlaşması, tarım yapılan alanların ise daha düşük nitelikli arazilere doğru kaymasına neden oldu. Böylece sadece buğday diğer tarım ürünlerinin yetiştiriciliğinde de düşüş yaşadı. Tarım arazileri azaldı, Yetiştirilen ürün azaldı, Ekonomik olarak ürünlere zam geldi Ve Fiyatlar vatandaşın cebini yaktı!
Vatandaşın yaşam alanları kısıtlanmış oldu. Farkında olmadan doğa katledildi… Bunu fark edelim artık, Beton yığınları arttıkça, doğa yok oluyor. Çocuklarınıza nasıl bir gelecek kuracaksınız? Gelecekte bizleri ne gibi sorunların beklediğinin farkında mısınız?
Sermayeler, piyasalar, ekonomi, teknoloji falan filan… En büyük tehdit, önüne geçilemeyecek olan sorun sizce de doğa değil mi? İnsanlar yaşam alanlarını yok ediliyor, Maalesef ki bu küresel sorun ve artık önlenemiyor.
Tarım alanlarının azalması veya yok olması demek yaşamsal faktörlerimizin de yok olması demektir. Bu durumu tetikleyip yok olmasını sağlayan birçok neden sıralayabiliriz; Mesela İklim değişikliği, Kömürlü termik santraller gibi; Ürettikleri elektrik miktarına göre en fazla sera gazı salan tesisler gibi…
Doğal varlıklara doğrudan bağımlılığı nedeniyle iklim değişikliğinden en fazla tarım sektörü etkileniyor tabi! Bu sorunların önüne geçilmeli, geç kalındı evet ama yine de önlemler arttırılmalı, Doğamızı, toprağımızı koruyalım…
Yavaş yavaş yok oluyoruz artık farkına varalım!
Etiket :
YORUMLARI GÖR