24 Haziran’a doğru…
Yayınlanma Tarihi : 07.05.2018 02:41
Bu haber 122 defa okundu
Dünyanın 7 hatası ne miymiş?
– Emeksiz servet
– Vicdansız zevk
– Kişiliksiz bilgi
– Ahlaksız ticaret
– İnsaniyetsiz bilim
– Feragatsiz ibadet
– İlkesiz siyaset
Gandhi’nin sıraladığı bu listenin ilk sırası ile başlasak mı ? Emeksiz servetle ! Haklısınız, bu konuda MÜTHİŞ bir ülkeyiz, ki ETRAFIMIZDA; finansal açıdan birdenbire SEMİREN, cüzdanları şiştikçe ŞİŞEN, kollarına milyon liralık saatler takan ve bunu da göğsünü gere gere anlatan, CEMAAT bağlantılı, DİN vurgunlu, SİYASET katkılı ne kadar büyük bir kalabalık var, biliyoruz ! Bilmekle de kalmıyor, bir çoğunu şahsen tanıyoruz ! Ama kabul de ediyoruz ! Bazen KADER diyerek, bazen de olup bitene KISMET etiketi vurarak…
Ama illaki de vardır…
Dürüstçe, İÇ GEÇİRENLERİMİZ illaki vardır !
Kendi için PEKİ YA BEN diye soranlarımız vardır !
NE UZADIK NE KISALDIK deyip isyan edenimiz vardır !
Eldeki kısa hikayelerin başarısına uzanmaya çalışanımız vardır !
Ve kendi yaşam hikayesini TERK edip teslim olanımız vardır !
HAYAT KISA deyip KISA yol peşine düşenlerimiz vardır !
Eline tutuşturulan repliklere TAV olanlarımız vardır !
Ceketi sıkıca ilikli KİRALIK bedenlerimiz vardır !
Kazandığını sanırken kaybedenlerimiz vardır !
Tam da bu noktada dururken, kişisel olarak bir tespitimi paylaşayım mı sizlerle, ki bu da değişen – değiştirilen Türkiye’nin yeni VATANDAŞ tiplemesidir belki, emin değilim…
Karar sizin !
Paylaşacağım şey, seçim dönemlerinde, özellikle de CUMA namazları için söz konusu olan bir şey ! Hiç gözlemlediniz mi bilmem… İktidar vekillerinin Hatay ayağındaki (özellikle de seçim dönemine dair) çalışmaları sırasında garip bir istihbarat dolaşır İLGİLİLERİ arasında ! ‘VEKİL, HANGİ CAMİDE NAMAZDA’, diye ! Herkes bir diğerine fısıldar, ama bu konuda bir diğerine yanlış bilgi verene de sıkça rastlanır ! Çünkü TALEP çoktur, ama VEKİL’e yakın yerde NAMAZ kılmak için camide yer azdır ! O yüzden fısıltılar arasında doğru tespiti yapanlar kazanır ! Kazanan istihbaratın sahibi mi? Şanslıdır ! VEKİL’le göz göze gelir, selamlaşır, görüntüyü kurtarır, hatta şansı varsa ayak üstü sohbet eder, NAMAZ (!) da kılar, ki günü de böylelikle başarıyla tamamlar !
Bugün benzer trajikomik takiplerin kent idarecileri bazında devam ettiğini söyleyenler yok değil !
Garip mi ?
Hele ki DİN adına…
Kalbe ekli sanılan İNANÇ adına…
Adresimizin tek sahibi YARATAN adına…
Amerikalı bir politikacı, J.C. Watts der ki…
“Karakterli olmak, BİRİLERİ BAKARKEN doğruyu yapmak değil,
KİMSENİN BAKMADIĞI sırada doğruyu yapmaktır…”
Peki, bugüne ekli hallerimiz karşılığı nedir ? Birilerinin bizi bir şeyler yaparken GÖRMESİ, duyması, bilmesi için bu kadar YIRTINMAMIZIN sebebi nedir ? Sisteme ve yürütücülerine yaranmak için kendimizi bu denli ispat içine girmemizin ALACAK-VERECEK davası nedir ?
Yazar John Steinbeck’e göre insanlar ikiye ayrılır…
Başkaları için yaşayanlar, BAŞKALARI SAYESİNDE yaşayanlar… Sorun olanlar, çözüm olanlar… Ümit kıranlar, ümit verenler… Dert üretenler, deva üretenler… Şikayet edenler, çare bulanlar…
Siz hangi kısımdasınız bilmiyorum ama, bir şeyi unutmayın, hem de hiç…
Çevrelerine UYMAK için kendilerini YONTANLAR, bir gün gelir, tükenip giderler… Siz SİZ olun, TÜKENENLERDEN olmayın, KENDİNİZ OLUN ve 24 Haziran’da da KENDİNİZİ es geçmeyin !
Etiket :
YORUMLARI GÖR
