MENÜ

2017’den 2018’e neyimiz var?Hüznümüz, öfkemiz, umudumuz…

Yayınlanma Tarihi : 12.01.2018 04:42 Bu haber 97 defa okundu
“Ve bu yorgun, bu hüzünlü yüreği, benim değilmiş gibi; hiç kimse görmeden şöyle bir yol kenarına bıraksam” diyen EDİP CANSEVER gibiyiz… Hatta daha da ötesi ! … “Şeytan diyor ki, aç pencereyi… Bağır, bağır, bağır… Sabaha kadar…” diyen ORHAN VELİ KANIK gibi ! Haklısınız… Kolay değil üzerimizdeki tüm o yorgunluğu atmak… Yüreğimize oturan tüm o ağırlığı çekip almak… Yokmuş gibi davranmak, çabucak unutmak… Boşuna dememiş Peyami Safa ! “İnsanın ruhu yazı tahtası değildir ki, üstündekileri sildikten sonra yerine yenilerini yazmak mümkün olsun…” Evet… Bugün yeni senenin İLK günü ! Merak ettim… Daha mı iyiyiz peki ? Daha mı UMUTLU-yuz ? Sahi hayallerimiz ne alemde ? Peki, geleceğe dair düşlerimiz ! Duruyorlar mı yerlerinde ? Haklısınız, duruyorlar… Kim alır ki onları ? Adı üstünde, düş ! Sizi bilmem ama, düşlediğimiz bir sene olmadı 2017… İstediğimiz şeyler olmazken, istemediğimiz o kadar şey oldu ki ! Görmezden gelemediğimiz… Duymazdan gelemediğimiz… Bilirken, sırtımızı dönüp gidemediğimiz… Ahmet Ümit der ya… “İnsan her şeye alışır diyorlar ya, öyle değil aslında. Başka çaren olmadığı için KATLANIYORSUN, ama alışmıyorsun!” Biraz bundan ! Olana katlanmaktan ! Katlanıyoruz, ama vazgeçmiyoruz ! Necip Fazıl Kısakürek ne demiş, bilir misiniz ? Üstada sormuşlar, “Kırılan kalp yine sever mi?”… Üstat da “EVET” demiş… Adam: “Peki” demiş, ama eklemiş ! “Üstadım, siz hiç kırılan bardaktan su içtiniz mi?” Üstat da cevap vermiş: “Peki sen hiç bardak kırıldı diye su içmekten vazgeçtin mi?” Haksız mı ? O yüzden, 2017’de yaşamlarımıza ne yapmış olurlarsa olsunlar, 2018’den vazgeçmiyoruz… Siyasetin Ankara’sından kentlerimize +18 küfürler eşliğinde yağan UMUTSUZLUĞA rağmen, vazgeçmiyoruz… Bu coğrafyaya ekilen umutlardan, kadim toprakların çok dinli, çok kimlikli, çok dilli, çok mezhepli yüreklerine dokunan elleri bir arada tutma çabamızdan vazgeçmiyoruz… Bizleri cepheleştiren nefret söylemlerine rağmen, vazgeçmiyoruz… Ve cesaretle şunu diyoruz : Gerektiğinde, hepimiz Türküz… Gerektiğinde, hepimiz Kürdüz… Gerektiğinde, hepimiz Ermeniyiz… Gerektiğinde, hepimiz Süryaniyiz… Gerektiğinde, hepimiz Rumuz… Çünkü BİZLER, Anadolu’yuz… Acılarımız, hüzünlerimiz, kederlerimiz, cenazelerimiz, düğünlerimiz, şarkılarımız, kahkahalarımız, hıçkırıklara boğulan ağlamalarımız, türkülerimiz, ağıtlarımız hep el ele olmuşken, var mı ötesi ? Yok… O yüzden, Vahap Osmanlı’nın dediği gibi… UMUT, karanlıkta bile beyaz, çöllerde bile rengârenktir… UMUT etmekten vazgeçmeyin, bıkmayın, yılmayın… Sayfa bitmeden ben de paylaşayım umudumu ! 2017’den 2018’e GERÇEĞİMİZİ paylaşayım ! Ve diyeyim ki ! 2018 de; TEKKESİZ, CEMAATSİZ, TARİKATSİZ bir Türkiye ümidiyle…
Paylaş Paylaş Paylaş
Etiket :
YORUMLARI GÖR
ÜYE YORUMLARI
Yorum yapabilmek için

Giriş Yap ya da Kayıt Ol