Tüm Emeklilerin Sendikası 2017 İskenderun Temsilcisi Medine Yayman, Temmuz’da emeklilere yapılacak yüzde 20’lik zamma tepki göstererek, “Açlıktan ölmemek için direniyoruz.” Dedi.
Tüm Emeklilerin Sendikası 2017 İskenderun Temsilcisi Medine Yayman, yaptığı basın açıklamasında “Aklımızla oynuyorlar” eleştirisinde bulunarak şu ifadelere yer verdi:
"2024 yılının ilk 6 aylık enflasyonu TÜİK tarafından açıklandı!
“TÜİK'İN enflasyon hesabının güvenilir olduğuna dair kamuoyunda hiç bir emare görünmüyor. Buna rağmen siyasi iktidar, şaibeli enflasyon hesabını baz alarak maaşları dizayn etmek istiyor. Bu hesaplar yıllardır gerçekliğini yitirmiş, emeklileri ölüm sınırında yaşamaya mahkum etmiş, rasyonellikten uzak hesaplardır.
Bakanların açıklamalarına bakılırsa Temmuz ayında yapılacak maaşlardaki 'kayıpların telafisi' düzenlemesi kök maaşlar üzerinden yapılacaktır. Bu durumda işçi ve Bağ Kur emeklilerinin çok büyük bir kısmının, ele geçen maaşlarında değişiklik olmayacaktır. Geri kalan emeklilerin bir bölümünde ise yüzde sıfır ile yüzde 25 aralığında değişik oranlarda, bir kısım kayıpların telafisi olacaktır.
Memur emeklilerinin maaşlarında ise; açıklamalara bakılırsa yüzde 20 dolayındaki artış, kayıpların telafisini karşılamaktan çok uzaktır.
Özetle; hali hazırda iktidarın maaş artışı dediği şey, zam veya maaş artışı değil, eriyen maaşların 2024 Ocak'ta ki, yani 6 ay önceki alım gücüne erişmesi düzenlemesidir. Bu düzmece artış ile o bile mümkün gözükmüyor. Emeklilerin kayıpları ilk 6 aylık TÜİK enflasyon hesabı ile karşılanamayacağı gibi, gelecek 6 ay kayıplarımız daha da fazla olacaktır.
Şimdiden iktidar birçok kaleme zam yapmaya başladı. Enerjiye en çok ihtiyaç duyulan bu mevsimde, elektriğe yüzde 38 zam yapıldı bile. 1 Temmuz'dan geçerli denerek, ilk 6 ay için düşük enflasyon hesabı oyununu, göz göre göre kurnazca sergilemekten çekinmediler. Aklımızla oyun oynuyorlar.
Emeklileri, asgari ücretle çalışanları, yani emeğiyle, alın teriyle çalışanları aç bırakarak tasarruf yapılamaz. Bizler bırakın tasarruf yapmayı, açlıktan ölmemek için direniyoruz.
Tasarruf yapılacaksa bu ülkenin kaynaklarına çökenlerin muslukları kesilsin. Bedel ödenecekse, ülkeyi bu duruma getirenler bedel ödesin. Emeklilerin, emekçilerin yaşam boyu ödedikleri bedel yetti de, arttı da.
Neresinden bakılırsa bakılsın, emeklilere, asgari ücretle çalışanlara yaşam hakkı tanımayan bu anlayışı, bu köle düzenini, bu sadaka sistemini asla kabul etmiyoruz. Yıllardır emeklilere ulusal büyümeden pay verilmiyor. Bu bile emeklilerin maaşlarında toplamda çok büyük oranda düşüşe neden olmuştur.
Memurlara verilen seyyanen artışı, memurlar fazlasıyla hak etmiştir. Bu artışın yasa gereği memur emeklilerine de verilmesi gerekirken, yasa arkadan dolaşılarak bu artış memur emeklilerine verilmemiştir. Aynı hak emekliler içinde hayatidir. Seyyanen artışın emeklilere de yapılması zorunludur. Acil olarak bütün emeklilerin maaşlarına 15.000 liralık seyyanen artış yapılmalıdır. Tekrar ediyoruz. Kısa vadede emeklilerin maaşlarına Temmuz'da kayıplarımızın telafisi ve gelecek 6 aylık hissedilen enflasyon oranı ve refah payına ilaveten 15.000 liralık seyyanen artış yapılmalıdır.
Uzun vadede ise 2008'de uygulamaya sokulan yasa kaldırılmalı, maaş güncelleme katsayısı ve maaş bağlama oranı yeniden düzenlenmelidir. Bu düzenlemede en düşük emekli maaşı, en düşük memur maaşına eşitlenerek yapılandırılmalıdır. Acil olarak sağlığa erişim kolaylaştırılmalı ve sağlıkta ücret ödemeleri kaldırılmalıdır. Bugün kimi ameliyatların yapılması için yüz binlerce lira ödeme istendiği bir ortam korkutucudur.
İktidar, Temmuz’da asgari ücreti arttırmayacağını söylüyor. Umuyoruz bu çılgınlıktan vazgeçilir. Yoksulluk sınırının beşte biri kadar bir ücretle insan çalıştırılamaz. İktidarın Mehmet Şimşek eliyle hayata geçirmeye çalıştığı vahşi kapitalizm yeni bir köleci düzendir. Çalışanların da bunu kabul etmemesi gerekir. Zira bu düşük maaşlar, emekli olunduğunda halihazırda 10.000 lira maaş alan emeklilerin kaderine ortak olmaktır.
Sendikalaşmamız engellenmektedir. Kurduğumuz sendikalar iktidarın siyasi kararlarıyla kapatılmaktadır. Artık keyfiyete son verilmelidir. Demokratik bir hak olan sendika kurma özgürlüğümüz tanınmalıdır. Uluslararası sözleşmelere uyumlu iç hukukta gerekli düzenleme yapılmalıdır. Bu konuda TBMM'yi göreve çağırıyoruz.
İktidarı uyarıyoruz! 22 yıldır sömürdüğünüz, yandaş derneklere, cemaatlere, tarikatlara, yandaş şirket ve müteahhitlere aktardığınız ülke kaynaklarının bedelini biz emeklilere, asgari ücretlilere, emekçilere yüklemenize bütün gücümüzle itiraz edeceğiz. Krizi yaratanlar bedelini ödesin. İnsanca yaşam için demokratik mücadelemizi sürdüreceğiz. Demokrasilerin seçimden seçime rüşvet aracı olmadığını, demokrasilerin bir yaşam biçimi olduğunun dersini vereceğiz.
Yaşasın insanca yaşam mücadelemiz. Yaşasın Tüm Emeklilerin Sendikası.”