MENÜ

VEKİL YARAYICI'DAN İKTİDARA SERT TEPKİ!

Yayınlanma Tarihi : 11.12.2016 22:15 Bu haber 79 defa okundu
15 Temmuz sonrası şehir tiyatrolarındaki ihraçlara tepki gösteren CHP Hatay Milletvekili Hilmi Yarayıcı: "Gobbels’in günümüzdeki hayaleti gibisiniz. Yasakla, sansürle, tek tip sanatla, çıkacağınız yer bir lalezar değil, çöl olacaktır" dedi. CHP Hatay Milletvekili Hilmi Yarayıcı, 2017 yılı merkezi yönetim bütçe kanunu tasarısı TBMM 4. Tur görüşmelerinde kürsüde söz aldı. Hatay Milletvekili Yarayıcı, meclis genel kurulunda yaptığı konuşmada, AK Parti iktidarının sanata ve sanatçıya yaptığı baskıyı eleştirerek: “Kültür ve sanat dünyanızda operaya da, baleye de, müziğe de, heykele de resime de yer yok.  Temsil ettiğiniz zihniyetin taraftarları Anadolu'nun dört bir yanında heykelleri parçalamakta, sanatçıların kokteyllerine baskınlar düzenlemekteler. Kültür bakanından tek bir tepki yok” dedi. Yarayıcı, 15 temmuz darbe girişimi sonrası çıkarılan KHK’larla şehir tiyatrolarındaki ihraçlara tepki göstererek: “15 Temmuz darbe girişimi sonrası çıkarılan KHK’larla sanatı hedef tahtanıza oturttunuz. Birçok sanatçıyı açığa aldınız bazılarını da ihraç ettiniz. Sosyal medya hesapları üzerinden sanatçılar fişlenmekte. Sanat kurumlarına yevmiyeli oyuncu alırken dahi sosyal medya hesaplarındaki paylaşımlarına göre iş veriyorsunuz.  Reise biat varsa iş var. Biat yoksa iş yok” ifadelerini kullandı. CHP’li Yarayıcı’nın konuşmasının tam metni şöyle: ''Geçmişte Başbakanlık Basın Müşavirliği görevinde bulunan bir yazarın sözlerinden bir alıntıyla başlayalım: “AK Parti iktidarının en başarısız olduğu iki alan varsa, biri kesinlikle kültür ve sanat politikalarıdır. Tartışmaları yıllarımızı yedi. Ama bir arpa boyu mesafe alamadık. Ortada büyük bir hayal kırıklığı, koca bir fiyasko var. Sorumlusu da AK Parti’nin gelmiş geçmiş kültür bakanlarıdır.”  Son derece yerinde bir tespit katılmamak elde değil.  Sanat tükürülecek bir şeydi sizin için. Öyle tanıştık sanata bakışınızla… Sonrası geldi, zaten. Kurucu lideriniz için “Bale belden aşağı” bir şeydi. beğenmediği heykel de ucube. O nedenle Kültür ve sanat dünyanızda operaya da, baleye de, müziğe de, heykele de resime de yer yok.  Temsil ettiğiniz zihniyetin taraftarları Anadolunun dört bir yanında heykelleri parçalamakta, sanatçıların kokteyllerine baskınlar düzenlemekteler. Kültür bakanından tek bir tepki yok. Zaten görevinizdi de; hadi Yol yaptınız, köprü yaptınız. bunlarla övünüp duruyorsunuz. İstanbul’un siluetine hançer gibi saplanan gökkafes hala yerli yerinde duruyor. Sultanahmet’in, ayasofya’nın muhteşem görüntüsüne bir hançer de siz sapladınız. Zira zeytinburnu’daki gökdelenler sizin iktidarınızda yapıldı. Hasılı kelam, estetik hiçbir değer yaratamadınız. Nazilerin propagandisti gobbels ne diyor, kesin biliyorsunuzdur:  “kültür lafını duyunca elim silahıma gidiyor”. Gobbels’in günümüzdeki hayaleti gibisiniz. Evet 14 yıllık iktidarınızın kültür ve sanat politikası tek kelimeyle kocaman bir hiçtir. Ve bu hiçlik, bayağılık olarak kendisini topluma dayatmaktadır. Bu nedenledir ki bugün sanatı ve sanatçıları baskı ve sindirmepolitikalarıyla susturmak istiyorsunuz. Siz de çok iyi biliyorsunuz ki; özgür düşüncenin taşıyıcı unsuru sanattır.  Osmanlı’nın yıkılışa giden süreçteki sancılarını yaşatıyorsunuz memlekete. Tanzimat döneminin meşhur tartışmasıdır. Batı’nın yasalarını taklit edelim, silahını, teknolojisini alalım ama kültürünü, sanatını, özgür düşünme ortamını asla. O dönemin yönetici takımındaki körlüğü, siz de yaşıyorsunuz. Dedim ya, özgür düşüncenin taşıyıcı unsuru, sanattır, kültürdür… O teknolojiyi, o yasaları üreten o özgür düşünce ortamıydı… Ve sanat özü itibariyle muhaliftir, devrimcidir. Muhalif olduğu için de hışmınızı üzerine çekmektedir. İktidarınız süresince sanat camiasına, darbe yıllarında bile görülmemiş bir hınçla saldırıyorsunuz. Müzisyenlerini parmaklarını kırıyor, kulaklarını patlatıyorsunuz. Salonsuz bırakılan sanat kurumları ve sanatçılar kitapları yasaklanan yazarlar, filmleri sansürlenen sinemacılar, heykelleri yıkılan heykeltıraşlar, Gezi direnişine destek verdiği için ödenek alamayan tiyatrolar… sansür, yasak ve cezalara her gün yeni örnekler ekliyorsunuz. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası çıkarılan KHK’larla sanatı hedef tahtanıza oturttunuz. Birçok sanatçıyı açığa aldınız bazılarını da ihraç ettiniz. Bu sanatçılardan Ragıp Yavuz, 12 Eylül faşist cuntasınca yine meslekten uzaklaştırılmış ve 13 yıl ülkesinden uzak  kalmak zorunda kalmıştır. Başta Jiyan Tv ve Kürtçe çocuk kanalı Zarok Tv olmak üzere Kürtçe yayın yapan kanalları kapattınız. Darbeyi kürt çocukları mı yapmıştı? Bunlarla da yetinmediniz. Darbeyi fırsat bilip,  Hayatın Sesi, İMC gibi onlarca muhalif televizyon kanalının ekranlarını kararttınız. Evrensel Kültür dergisi başta olmak üzere birçok derginin ve kültür sanat alanında faaliyet gösteren onlarca derneğin kapısına kilit vurdunuz. Bu faşist uygulamalarla övündünüz bir de.  Bakanınız “Vurduk kilidi geçtik. Sıkıysa açsınlar” dedi. Tebrikler…  tıpkı 12 eylül darbecileri gibi şimdiden tarihe geçtiniz. Bu kadar değil tabii ki! Grup yorum’un “Bağımsız Türkiye” konserlerini peş peşe yasakladınız.Hıncınızı alamadınız çalışmalarını yürüttüğü kültür merkezine baskın yapıldı. enstrümanlar paramparça edildi. Yetmedi, 5 üyesini daha tutuklatarak cezaevine gönderdiniz.  Gezi Direnişi sürecindeki duruşu nedeniyle Levent Üzümcü’nün şehir tiyatrolarındaki görevine son verdiniz. Oyunlarını sergileyebileceği salonlara izin vermeyerek intikam peşindesiniz. O yine de sanat tutkusundan vazgeçmedi. Sosyal medya hesapları üzerinden sanatçılar fişlenmekte. Sanat kurumlarına yevmiyeli oyuncu alırken dahi sosyal medya hesaplarındaki paylaşımlarına göre iş veriyorsunuz.  Reise biat varsa iş var. Biat yoksa iş yok. DÖNEMİN ÖZETİ BUDUR. Madımak katliamında yakılarak öldürülen yazar Behçet Aysan’a öfkeniz hiç dinmemiş olmalı. kızı Eren Aysan’ı da KHK ile Kültür Bakanlığından attınız. İnsani duyguların bile artık size yük olduğu anlaşılıyor.. Anti demokratik uygulamalarınızın hangisini sayayım ki!  Hele bir Devlet Tiyatroları Genel Müdürünüz var ki, evlere şenlik. Kendisini uluslararası festivalde devlet parasıyla turistik gezi yapmasıyla tanıyorsunuz. Sanatçı yönünü pek bilmediğimiz bu zat, çeşitli illerdeki sahneleri arayarak pek çok sözleşmeli oyuncunun işine son verilmesini isteyecek kadar kraldan çok kralcılık oynamaktadır.  Son icraatı  15 Temmuz sonrası…  Kralcılık yapacak ya… Devlet Tiyatrolarında yabancı oyunları repertuardan çıkarıp, Yerli oyunlara ağırlık vererek milli duruşumuzu güçlendirecekmiş! Sanki darbeyi yapanlar Hamlet’i izledikten sonra darbeye karar vermiş gibi Yaşar Kemal, sizin döneminizde kültür ve sanat büyük ödülünü alırken etkileyici bir konuşma yapmıştı. Abdullah gül ve Tayyip Erdoğan da epey alkışlamıştı mealen Şöyle diyordu. “Dünya bir çiçek bahçesidir. O bahçeden bir çiçeği kopardığınız an bir rengi, bir zenginliği yok edersiniz. Dünyayı çoraklaştırırsınız.” Sanat özgürlüktür, yaratıcılıktır. Sanat düşünmenin, sorgulamanın, üretmenin ve paylaşmanın temelidir. Hayatımızın can damarıdır. Bu damarı da kurutursanız, bu ülkeyi yaşanmaz bir çöle çevirirsiniz.  Yasakla, sansürle, tek tip sanatla, kültürle çıkacağınız yer bir lalezar değil, çöl olacaktır… Velhasıl gittiğiniz yol yol değil.''Dedi.
Paylaş Paylaş Paylaş
VEKİL YARAYICI'DAN İKTİDARA SERT TEPKİ!
Paylaş Paylaş Paylaş
Etiket :
YORUMLARI GÖR
ÜYE YORUMLARI
Yorum yapabilmek için

Giriş Yap ya da Kayıt Ol