Hatay Valisi Rahmi Doğan ve eşi Gülden Gülüzar Doğan Hanımefendi, Hatay Valiliği ev sahipliğinde düzenlenen yemek programında 15 Temmuz şehitlerimizin yakınları ve gazilerimiz ile bir araya geldi.
Şehit yakınlarımız ve gazilerimiz ile yakından ilgilenen Vali Doğan:
“15 Temmuz hain darbe girişiminin sene-i devriyesinde şehitlerimizi yâd etmek, onları rahmetle, minnetle, şükranla anmak, gazilerimize sağlık sıhhat dilemek adına bir araya gelmiş bulunmaktayız.
1071 yılında Sultan Alparslan’ın Anadolu’yu bu millete yurt olarak hediye ettiği günden beri bu millet farklı zamanlarda farklı ihanetlere, farklı savaşlara maruz kalmıştır. Ama 15 Temmuz bunların hepsinden farklıydı. Biz Ruslarla Sarıkamış’ta -35’te mücadele ettik.
Çanakkale’de yedi düvele karşı binlerce şehit verdik. Biz Anadolu’da Alman’ı, Fransız’ı, İtalyan’ı ile göğüs göğüse mücadele ettik. Ama 15 Temmuz’da karşımıza çıkanlar bu milletin içerisindendi. Bize karşı kalleş girişimde bulunlar 15 Temmuz darbe girişimini planlayan bu hainler farklıydı. Bu yüzden 15 Temmuz’u unutmamamız gerekiyor ve asla da unutturmamız gerekiyor. Bu sene-i devriyelerde çocuklarımıza 15 Temmuz’un neden yaşandığını anlatmamız, bu milletin geleceği için ne tür tedbirlerin alınması gerektiğini hatırlatmamız lazım. Bunların kini, nefreti hiçbir zaman bitmeyecektir.
Biz unutsak da onlar unutmayacaktır. Bu milletin merhameti ve feraseti çok yüksektir. Ama onlara merhamet etmememiz gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin içerisindeki bu kanser hücrelerini temizlemesi lazım aksi taktirde bu coğrafyada bu topraklarda bu milletin yaşayabilmesi gittikçe zorlaşacaktır.
Hemen etrafımıza baktığımızda Suriye’deki olaylar. Akdeniz’e baktığımızda bütün savaş gemileri buraya gelmiş buradaki kaynakları nasıl bölüşürüz hesapları yaparken bu milletin sessiz sedasız kalması, düşmanlarına merhamet göstermesi kabul edilebilir bir şey değildir.
Türkiye’nin büyüyebilmesi ve güçlenebilmesi için kararlı bir şekilde yapması gereken neyse onları yapması gerekir. Etrafımıza baktığımızda bu coğrafyada Arap baharı adı altında insanlara kan ve gözyaşının nasıl getirildiği ortadadır.
Bundan sonra hedefte ilk önce İran sonra Türkiye var. Eğer biz birlik beraberliğimizi korumazsak, bir olmazsak, diri olmazsak, bizi ekonomik yönden çökerterek, Türk insanını birbirine kırdırıp kendileri de ekonomik refah içinde yaşayacaklardır. Ama artık yüce milletimiz bunun farkındadır. Bunun şuurundadır ve kararlılıkla da yoluna devam etmeye çalışmaktadır. Birlik beraberliğimiz çok önemli. Çocuklarımızı çok iyi yetiştirmeliyiz, onları geleceğe iyi hazırlamamız lazım.
Coğrafyamızın şartları çok zor, bu coğrafyada 1000 yıldır ayakta durabilmek büyük bir maharet ister, yürek ister, cesaret ister. İşte bu toprakların maliyeti de verdiğimiz şehitlerimizin kanıdır, gazilerimizin kanı ve gözyaşıdır, şehitlerimizin ailelerinin metaneti ve dimdik duruşudur. Bu başka millette olan bir özellik değil, bu ancak bu millete has bir özelliktir.
Üçüncü senesindeyiz, 15 Temmuz darbe girişimi olduğunda ben daha bir aylık yeni Vali olarak Kars’ta görevliydim. Kars’ta tam 16 tane tank çıktı. Oradaki darbe girişimini askeri komutanların yapmış olduğu hareketleri görünce insanların tüylerinin diken diken olmaması elde değil ama o gece bu millet yüreğiyle sokaklara çıktı.
Sayın Cumhurbaşkanımızın sokaklara, meydanlara, köprülere çıkın çağrısıyla meydanlara döküldü ve o gece bu millet yine bir tarih yazdı. 250 şehidimiz, 2735 gazimiz bu milletin kaderini tekrar değiştirdi ve bu milletin yolunu açtı.
Şehitlerimize tekrardan Allah’tan rahmet, gazilerimize sağlık sıhhat diliyorum. Onlara minnettarız onların göstermiş olduğu cesaret, onların ortaya koymuş olduğu bu yürek sayesinde bu millet bugün yoluna devam etmektedir“ dedi.