CHP Hatay Milletvekili İsmet Tokdemir, Rekabet Kurumunun bütçesi ile ilgili TBMM'de grubu  adına konuşma yaptı Kurumun bütün üyelerinin cumhurbaşkanı tarafından atandığını, bu nedenle Rekabet Kurumunun bağımsızlıgını sağlamak zorundayızumun üyelerinin tamamen siyasallaştığını iddia eden Tokdemir: "Rekabet Kurumu bütçesi ile ilgili Cumhuriyet Halk Partisi Grubum adına söz almış bulunmaktayım. Bizleri izleyen vatandaşlarımızı ve yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Kurum bağımsızlığını yitirmiş ve işlevsiz bir hale gelmiştir. Türkiye'de kurullar özerkliğini yitirirken başta medya ve ticaret olmak üzere Rekabet Kurumu, piyasadaki büyük çaplı tekelleşmelere yıllarca seyirci kalmıştır. Rekabet Kurumu özellikle bastekelleşmeyi görmüyor mu? Birbirleriyle ilişkili olan, aynı havuzdan beslenen üç-beş holdingin çıkardığı gazeteler ve televizyonlar Türkiye'deki en büyük tekelleşmeyi oluşturmuştur." diye konuştu. Tokdemir,konuşmasına devamla: "Piyasa ekonomisinin dayandığı temel ilke, ekonomik ilişkilerin rekabet odaklı olduğu varsayımıdır. Rekabet Kurumunun görevi, mal ve hizmet piyasalarında rekabeti engelleyici, bozucu, kısıtlayıcı anlaşma, karar ve uygulamalar ile piyasaya hakim olan teşebbüslerin bu håkimiyetlerini kötüye kullanmalarını engellemektir. Özü itibariyla Rekabet Kurumu, güçlü ve egemenlerin yani büyük sermaye sahiplerinin kendi aralarında anlaşarak zayıfı ezmelerini ve sömürmelerini engellemekle yetkili kurumdur. Rekabet Kurumları dünyanın her yerinde vardır ve son derece önemli kurumlardır. Rekabet Kurumunun en önemli özelliği bağımsız olmasıdır. Şu anda kurumun bütün üyeleri Cumhurbaşkanı tarafından atanmış böylelikle kurumun üyeleri tamamen siyasallaşmış, kurum bağımsızlığını  yitirmis işlevsiz bir hale gelmiştir. Son kanun değişikliğiyle Kuruma yapisal tedbir yetkisi verilmiştir. Böylelikle iktidar, şirketlere müdahale edebilecek ve yandaş şirketler lehine işleyen düzen daha da belirgin hale gelecektir. Kurum tarafından uygulanan idari para cezası yaptırımları ile oluşturulan bu keyfi düzende iktidar, dengeleri kendi lehine oluşturmuştur. Bu tehdit, piyasada denge bırakmamıştır. Türkiye'de kurullar özerkliğini yitirirken, başta medya ve ticaret olmak üzere Rekabet Kurumu piyasadaki büyük çaplı tekelleşmelere yıllarca seyirci kalmıştır. Rekabet Kurumu özellikle basındaki tekelleşmeyi görmüyor mu? Birbiriyle ilişkili olan, aynı havuzdan beslenen üç beş holdingin çıkardığı gazeteler ve televizyonlar Türkiye'deki en büyük tekelleşmeyi oluşturmuştur. Genel Başkanımızın ifade ettiği gibi basın ilan kurumu eliyle devlet zarara uğratılıyor. Bakınız öyle gazeteler var ki; tirajı yok, adını bilen de yok ama 50 bin satmış ve 50 binin üzerinden basın llan Kurumundan 'da ödeme alıyor. Bunlarla ilgili bir araştırma bir soruşturma var mıdır? Türkiye'de şu anda bir rekabet ortamı var mı? Bütün kamu ihalelerini 5 yandaş müteahhit alıyor. Basına karteller hakim, bu şirketlerin patronları da aynı zamanda basının patronu, tam bir hakimiyet almış başını gidiyor. Bu şirketler denetleniyor mu? Asla denetlenmiyor! Hiç soruşturma yapılmıyor mu? Asla yapılmıyor! Salgını kontrol altına almak, salgının ekonomik ve sosyal etkilerini telafi etmek için yeterince kaynak olmadığını söyleyenler, bugün geçiş ya da hasta garantisi verdikleri projelerin ödemelerini aksatmadan yapıyorlar. Özel sektörün KDV alacaklarını zamanında ödemeyen, biyomedikal sektörünün alacaklarını ödemeyen ya da öderken şirketlerden zorla ciddi miktarda iskonto isteyen hükümet, garantili projelere musluğu sonuna kadar açıp ödeme yaparak rekabet ortamını bozmaktadır. Degerli Milletvekilleri: Bugün tüm ekonomik toparlanma çabaları ya da reformlar yabancı yatırimlar üzerine kurgulanmıştır. Hukuk reformu girişimleri'olanpĺĺ Rekabet Kurumunun bağımsızlıgını sağlamak zorundayız. Tek kişinin hakim oldugu devlette, bu tür kurumların, bağımsız, şeffaf ve denetlenebilir olması asla mümkün değildir."dedi.