Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Deniz Kaplumbağaları İlk Yardım Tedavi ve Kurtarma Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından tedavi ve rehabilitasyon süreçleri tamamlanan 3 adet deniz kaplumbağası Samandağ sahilinden doğal ortamlarına bırakıldı. 2010 yılında kurulan Deniz Kaplumbağaları İlk Yardım Tedavi ve Kurtarma Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ve Veteriner Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Muhammed Enes Altuğ, doğal ortamlarına bırakılan 3 deniz kaplumbağasından birinin Özefagusunda olta olduğunu diğer ikisinin ise kafa travmalı olarak merkeze getirildiğini belirtti. Merkeze getirilen deniz kaplumbağalarının 2 ila 3 ay süren tedavi süreçlerinde radyografik muayenelerinin, kan tetkiklerinin, ilaç uygulamalarının yapıldığını, olta yaralanması olan kaplumbağada ilk önce endoskopik muayene yapıldığını daha sonra tespit edilen oltanın inhalasyon anestezisi eşliğinde gerçekleştirilen cerrahi müdahale ile yemek borusundan çıkarıldığını ve kaplumbağanın sağlığına kavuştuğunu ifade etti. Merkeze şu ana kadar 14 Kaplumbağa getirildi. Bu yıl merkeze biri ölü olmak üzere 14 deniz kaplumbağası getirildiğini söyleyen Prof. Dr. Muhammed Enes Altuğ: “Merkeze bu yıl 3’ü Chelonia Mydas, 11’i Caretta Caretta türü deniz kaplumbağası olmak üzere toplam 14 deniz kaplumbağası getirildi. Bu kaplumbağa türleri nesli tehlikede olan ve korunmakta olan türlerdir. Bu türler ulusal ve uluslararası bazda sözleşmelerle koruma altında olan türlerdir, bunun için Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar 7. Bölge Hatay Şube Müdürlüğü ve MKÜ koordineli bir şekilde yaralı deniz kaplumbağalarının nesil devamına katkıda bulunmak için ilk yardım ve tedavi gereken yaralı kaplumbağalara her türlü müdahaleyi etkin bir şekilde yapıyoruz. Bu yıl da şu ana kadar 13 deniz kaplumbağasının tedavisini yaptık. Bugün denize bıraktıklarımız ile birlikte bu yıl 6 deniz kaplumbağasını özgürlüğüne kavuşturmuş olduk. Deniz kaplumbağalarının bin yavrusundan ancak 1-2 tanesi erişkinliğe ulaşabiliyor. Yaptığımız tedaviler doğal ortamın korunması ve neslin devamı için son derece önem taşıyor.” dedi.