Saadet Partisi Genel İstişare Kurulu Üyesi Necmettin Çalışkan, yerel yönetimler üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Çalışkan,yerel yönetimlerin içinde bulunduğu durumu ve ülke geneline yansımalarına dikkat çeken çalışkan, ülkede artan kutuplaşmaya da değindi:
"Maalesef ülke siyaseti, cumhur-millet ya da bakış açısına göre değişen çamur-zillet ittifakı olarak isimlendirilen ikili bir kamplaşmaya doğru evirilmiş durumdadır. Bu kamplaşmanın orta yerinde durup da ne oraya ne buraya bulaşmamaya gayret eden, ikisinin arasında denge unsuru olmaya çalışanları da unutmamalı. Tabii bu konumda olup ne İsa’ya ne Musa’ya yaranamama pozisyonu da işin trajik yanı. Ezici kapitalist politika belli; ya bendensin ya düşmandan!” ifadelerini kullandı.
2019 yılındaki yerel seçimlerde büyük beklentilerin oluştuğuna değinen Çalışkan:
“Seçmende büyük beklentiler oluştu. Büyük laflarla ortaya çıkan belediyelerin neredeyse hiçbirinin dişe dokunur bir icraatının olmadığı ortada. Yardım faaliyetleri ile isimlerini duyurmaya çalışsalar da bu başkanların şehirlerinin problemlerini çözdüklerine dair bilgi yok. Suçlayarak devraldıkları belediyelerde geçmişi gölgede bırakacak adım ve atılımlar henüz yok. “dedi.
Belediyelerin bütçe gider ve reklam organizasyonlarına da değinen çalışkan, yerel yönetimlerin genel seçimlere etkisinin büyük olacağını söyledi.
Çalışkan,sözlerine devamla:
“Bir belediye başkanları falan ilin, falan ilçesindeki bir dergi tarafından “yılın en başarılı belediye başkanı” seçiliyor. Filanca sivil toplum örgütü ya da organizasyonla “yılın yöneticisi” seçilip bununla avunuyorlar. Bu ödüllerin nasıl dağıtıldığı ortada. PR çalışmalarına kurban edilen şehrin sakinleri de her şeyin farkında! Medya organlarında bol bol boy göstermekle “işini iyi yapıyor” izlenimi verilebilir. Ancak dünya kenti olabilecek bir şehri yoldaki çukurlarla baş başa bırakırsanız “bir şehrin sorununu çözemiyorsunuz, ülkeyi nasıl yöneteceksiniz” diye sormazlar mı?” uyarılarında bulundu.