CHP Hatay Milletvekili ve TBMM Insan Haklarını Inceleme Komisyonu Üyesi Servet Mullaoglu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz'in yanıtlaması istemiyle Hatay başta olmak üzere deprem bölgelerindeki kamulaştırmada yaşanan sorunlara ilişkin yazılı soru önergesi verdi.
TBMM Başkanlığına sunduğu yazılı soru önergesinde;
24 Şubat 2023 tarihinde yayımlanan 126 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile mülkiyet haklarının ihlal edilebileceği, imar kanununun yok sayılacağı, yurttaşların imar planlarını görme ve itiraz etme haklarının bile bulunmadığı gibi birçok sorunu gündeme getiren Servet Mullaoğlu, yapılacak kamulaştırmalarda vatandaşın rızasının alınmasını, vatandaşın hak ve hukukunun korunması ve ortaya çıkabilecek mağduriyetlerin nasıl giderileceğine ilişkin yönelttiği sorulara yanıt istedi.
Kamulaştırmalarda hazineye ait arazilerin öncelikli olarak değerlendirilmesi gerektiğini ve vatandaşlarımızın atasından dedesinden kalan zeytinlikleri, kit kanaat geçim sağladıkları arazilerini, aşırı sıcaklarda nefes alabildikleri bahçelerini kaybetme endişesi yaşadıklarını ifade eden Mullaoğlu, 126 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde değişiklik yapılması gerektiğini belirtti. Mullaoğlu, deprem bölgelerimizdeki kentleşme planiamalarında tarım ve mera alanları, doğal alanlar ve kıyı alanlarının statülerinin korunması gerektiğini ve yaşanan büyük depremler sonrasında daha planlı, alt yapısı tamamlanmış depremlere dayanıklı yeni yaşam alanları ve kentler oluşturmak gerektiğini belirterek depremzede vatandaşlarımızın endişelerinin giderilmesi için bu konulara açıklık getirilmesini istedi.
Servet Mullaoğlu, cevaplanması istemiyle Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'a şu soruları sordu:
1- Anayasamızın mülkiyet hakkını güvenceye alan 35. Maddesine aykırı olduğu değerlendirilen 126 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde değişiklikler yapma yönünde bir çalışmanız var mıdır?
2- Hatay ilimizde yeniden kentleşme ve konut alanları planlaması dahilinde kullanılabilecek hazine arazisi toplam büyüklüğü ne kadardır?
3- Depremzede vatandaşlarımızın mülkiyet ve imar haklarının risk altında olduğu endişeleri hakkında düşünceleriniz nelerdir?
4- Imar planlanının askıya çıkarılmaması, yurttaşlarımızın planları görme ve itiraz etme haklarının bulunmaması, kısacası bütün hak arama yollarının kapatılmasını hangi hukuki gerekçelerle açıklıyorsunuz?
5- Deprem bölgesindeki bütün uygulamaları bir Bakanlık emrine vermek doğru bir uygulama midir?
6- Deprem bölgelerinde yapılacak kamulaştırmalarda vatandaşın rızasını alınması ve kamulaştırma bedellerinde mağduriyet oluşmaması için bir çalışmanız var mıdır?
7- Depremzede vatandaşlarımızın barınma ihtiyaçlarının acilen giderilmesi gerektiği açıkça ortada olmakla birlikte, plansız, programsız ve hukuksuz bir şekilde yapılaşmaya gitmekle, meydana gelebilecek yeni afetlerde benzer sonuçların ortaya çıkabileceği yorumları hakkında ne düşünüyorsunuz?
8- Ülkemizde yaşanan büyük depremler sonrasında daha planlı, alt yapısı tamamlanmış depremlere dayanıklı yeni yaşam alanları ve kentler oluşturmak gerektiği fikrine katılıyor musunuz? 126 Sayılı Cumhurbaşkanlığı kararının bu fikirlerle çeliştiği huşunda ne gibi bir açıklamanız vardır?
9- Deprem bölgelerimizdeki kentleşme planlamalarında tarım ve mera alanları, doğal alanlar ve kıyı alanlarının statülerinin korunması sağlanacak mıdır?
10- Yapılacak kamulaştırmalarla, vatandaşlarımız atasından dedesinden kalan zeytinlikleri, kit kanaat geçim sağladıkları arazilerini, aşın sıcaklarda nefes alabildikleri bahçelerini kaybetme endişelerini giderebilecek ne gibi bir açıklamanız vardır?