Antakya Ticaret ve Sanayi Odası’nın, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve EUROCHAMBERS (Avrupa Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği) işbirliğinde başlattığı “Türkiye-AB İş Dünyası Diyaloğu” projesi kapsamında 40 ihracatçı firmamızın kapasitelerini geliştirmeye yönelik olarak “Pazar Araştırması, Pazara Giriş ve Müşteri Bulma Teknikleri- AB’ye İhracatta Karşılaşılan Zorluklar ve Avantajlar- AB Ticareti ve/Rekabet Kuralları” konularında hazırlanan çalıştay Savon Otel’de gerçekleştirildi.
Toplantının açılış konuşmasını ATSO(Antakya Ticaret ve Sanayi Odası) Meclis Başkanı Selahattin Eskiocak yaptı.
Eskiocak,şunları söyledi:
“Hatay, tarih olgusunun ortaya çıktığı günlerden günümüze kadar varlığını sürdürmüş; uygarlık örneği bir şehirdir.
4000 yılı aşkın insanlık tarihi bulunan bölgemiz her daim insanoğlunun gerçekleştirdiği ilk uğraşlardan olan ticaretin merkezlerinden birisi olmuştur. Devlet olma tecrübesi yaşayan nadir şehirlerden olan Hatay’ımız daha düne kadar ülkemizin Ortadoğu’ya hatta Afrika’ya açılan en önemli kapısıydı ancak komşumuz Suriye’de yaşanan elim hadiselerden ülkemizin bütününden daha da ileri bir seviyede ilimiz etkilendi. Her ne kadar günü kurtarmaya yönelik farklı çözüm önerileri sunulmaya çalışılmış olsa da bugün Hatay’ın ticari anlamda hedef bölgesinde bulunan coğrafyalara açılmak ciddi seviyede maliyet ve güvenlik sorunları oluşmasına sebep olmaktadır.
100 yaşına yaklaşan Cumhuriyetimizde ilk yıllarından itibaren en önemli alıcılarımız arasında daimi olarak Avrupa Ülkeleri olmuştur. Avrupa’yla ticari ilişkilerimiz günümüze kadar sürekli olarak ilerlemiştir ve ilerlemeye devam etmektedir.
Her ülke zaman zaman farklı ülkelerle siyasi gerilimler yaşayabilir ancak önemli olan duygusallığı bir kenara bırakarak ticaret ehli olarak değerlendirdiğimiz milletimizin emeğini ve üretimini global piyasalarla buluşturmaktır.. Ticarette duygulara yer yoktur.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk 20. Yüzyılın başında bizlere “Zamanımız tamamen iktisat çağından başka bir şey değildir.” demiştir Bugün de değişen bir şey olmamıştır tam da bu yüzden hali hazırda ülkemizin en büyük ticari ortağı olan Avrupa Birliği’ni ilimizin üreticileri de ilgi alanına dâhil etmek durumundadır. Devletimizin sunduğu imkânlar doğrultusunda her geçen gün kısalan ve daha güvenli yollarla Avrupa’ya açılmak olmazsa olmazımızdır.
Bugün sadece Avrupa Birliği’nin en büyük ülkelerinden olan Almanya’ya 16 milyar dolara ulaşan ihracat gerçekleştirilmektedir ve bu rakam her geçen gün büyüdüğünden Almanya ülkemizin en önemli ticari ortağı haline gelmiştir ki ikinci ve üçüncü sıraları yine Avrupa ülkeleri olan İngiltere ve İtalya almaktadır.
Bütün olarak baktığımızda bugün ülkemiz gerçekleştirdiği ihracatın %50’si AB Ülkelerine gerçekleşmektedir. Yani; ticari anlamda dünya bir yana, Avrupa Birliği bir yanadır. Bu rakamlar göstermektedir ki bugüne kadar Avrupa Piyasasından uzak kalan ilimiz üreticileri artık rotalarını Avrupa Kıtasına ve Avrupa Birliği’ne çevirmelidirler.
Her ülke siyasi bir takım sorunlarla karşılaşabilir ancak her kriz fırsatlar yaratır. Güncel döviz kurlarının yükselişini ihracat yönümüzü Avrupa’ya çevirerek bir avantaj haline getirebiliriz.
Sözlerimi yine Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bir sözü ile sonlandırmak istiyorum. Tüccar, milletin emek ve üretiminin kıymetlendirilmesi için eline ve zekasına güvenilen ve bu güvene layık olduğunu göstermesi gereken kişidir.
Birçok sektörde lokomotif görevi üstlenen ilimizin ürünlerini Avrupa’ya açabilmek için oldukça önemli olduğunu düşündüğüm bu çalıştayın herkes için verimli olmasını diler, Çalıştayı düzenleyen Eurochambres’a ve emeği geçen tüm taraflara teşekkürlerimi sunarım” diyerek sözlerini sonlandırdı.