HKP (Halkın Kurtuluş Partisi) , AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı adaylığının iptal edilmesi için YSK’ya başvuruda bulundu.
Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "Geçerli bir üniversite diploması sunamaması" gerekçesiyle Cumhurbaşkanlığı adaylığının iptal edilmesi için Yüksek Seçim Kurulu’na başvurdu
Halkın Kurtuluş Partisi'nden yapılan açıklamada:
"24 Haziran 2018 tarihinde birlikte yapılacak Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçiminde AKP Cumhurbaşkanı adayı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın; YSK’na verdiği öğrenim belgelerinin geçersizliği ortaya çıkan belgelerle kanıtlanmış olduğundan, Anayasa’nın 101 ve 6271 Sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’nun 6. maddelerinde öngörülen “Seçilme Yeterliği”ne sahip bulunmadığından Cumhurbaşkanlığı adaylığının İPTALİNE karar verilmesi ve hakkında TCK’nun 204. maddesinde öngörülen Resmi Belgede Sahtecilik Suçu’ndan Suç Duyurusunda bulunulması" talebinde bulunduğunu açıkladı.
HKP'den yapılan o açıklama:
Yusuf Halaçoğlu; “Cumhurbaşkanı olmak için 4 yıllık fakülte mezunu olmak gerekir. Erdoğan’ın mezun oldum dediği Sultanahmet’teki İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi onun mezun olduğu zaman üç yıllıktı. Bu nedenle Recep Tayyip Erdoğan’a ait olduğu ortaya atılan Diploma sahtedir.” diyerek;
R. Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı Seçilme Yeterliğine sahip olmadığını iddia etmiş ve “1981 yılında mezuniyet belgesi almışsın, mezuniyet belgende ne resim var, ne gizli damga var, soğuk damga var. Dekanın da mührü yok.
İmza var, mühür yok. Kazıntı ve silinti yoktur diyor diğerlerinde resim var, soğuk damga var. Seninkinde niye öyle değil? Oraya not düşülmüş, ‘elden aldım’ diye. Mezuniyet belgenin sonrasında kurulmuş bir üniversiteden nasıl mezun olabilirsin? Marmara Üniversitesi’nin diplomasını nasıl alırsın diye soruyorum ve İşletme mezunu olarak nitelendiriliyor. Halbuki İşletme ile alakası yok.” diyerek ısrarla iddialarının arkasında durmuştur.
Halaçoğlu’nun bu iddialarından hemen sonra Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından Recep Tayyip Erdoğan’a ait olduğu söylenen ve bir örneğini YSK’ya sunduğumuz renkli bir Diploma basına servis edilmişti. Oysa bu diplomada da Rektör ve Dekan imzaları yoktur. İmzasız diplomanın hiçbir geçerliğinin olamayacağı da son derece açıktır.
Araştırmacı Yazar Ergun Poyraz; R. Tayyip Erdoğan’a ait olan diploma aslını yayınlamıştır. Bunun da örneğini YSK’ya sunduk. R. T. Erdoğan tarafından İstanbul 15. Noterliği’nin 13 Nisan 1994 tarih ve 0424 yevmiye numaralı işlemi ile onaylattırılan diploma ise yukarıda belirtilen ve EK-2 olarak dilekçe ekinde sunulan diplomadan farklılıklar arz etmektedir. Çıplak gözle görülen en önemli farklar şunlardır:
Birincisinde Rektör ve Dekan imzaları olmadığı halde Noter onaylı ikincisinde bu imzalar bulunmaktadır. Yine birincisinde mühür olmadığı halde ikincisi mühürlüdür. Dahası her iki diplomanın mizanpajı ve yazı karakteri de birbirinden çok farklıdır. Demek ki bu da sahte bir diplomadır.
Fakat her durumda, R. Tayyip Erdoğan’ın 1981 yılında mezun olduğu okulun üç yıllık olduğu ve Marmara Üniversitesi’nin de 1982 yılında kurulduğu kesindir.
Önceki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yine Tayyip Erdoğan’ın sunduğu diploma fotokopisinin sahte olmasına dayanarak yaptığımız suç duyurusunda ise, kafa karıştıran ve adı geçenin üniversite mezuniyeti konusundaki şaibeleri arttıran bir sonuca da Ankara İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ulaşmıştır.
Buna göre savcılık KYOK kararında, Tayyip Erdoğan’ın İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ MEZUNU OLDUĞUNU SÖYLEYEREK KYOK KARARI VERMİŞTİR.Savcılığın bu kararını da YSK’ya sunduk.
Sonuç olarak elde hiçbir zaman aslı ya da geçerli bir sureti olmayan, üzerinde oynandığı belli olan sözde diploma suretleri vardır. Gerçekte ise 4 yıllık bir fakülte diploması yoktur.
Bu nedenlerle Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı adayı olamaz. Bu adaylığı iptal edilmeli ve YSK kendisine sunulan çıplak gözle bile tespit edebileceği sahtelik için suç duyurusunda bulunmalıdır.
Bu taleplerle ve gerekçelerle Partimiz, tarihi sorumluluğuyla YSK’ya başvurmuştur.
Tarih, gerçekleri ve suçluları er ya da geç ortaya çıkaracaktır.''