CHP Hatay Milletvekili Hilmi Yarayıcı, öğrencilere “milli, manevi, insani ve kültürel değerler” kazandırmak için din görevlilerinden yararlanılmasını içeren “Eğitimde İşbirliği Protokolü”nü Meclis gündemine taşıdı. Yarayıcı, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’a; “Öğretmenlerin ahlaklı bireyler yetiştirmede yetersiz kaldığına dair Bakanlığınızın kamuoyuna açıklanan tespitleri olmuş mudur?” diye sordu. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na verdiği yazılı soru önergesi veren CHP’li Yarayıcı, Hatay İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile İl Müftülüğü arasında imzalanan protokolü TBMM gündemine taşıdı. Önergesinde, PISA 2015 raporunda Türkiye’nin 72 ülke arasında 50’inci sırada olduğunu belirten Yarayıcı, Bakan Yılmaz’ın “Sadece Fen liselerimizde okuyan öğrencilerimizin katıldığı bir sınav olsaydı birinci olurduk” şeklindeki açıklamasını da anımsattı. Yarayıcı, bu açıklamanın aynı zamanda okulların imam hatipleşmesine dönük bir eleştiri anlamına geldiği değerlendirmesinde bulundu. Yarayıcı, önergesinde; Hatay İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile Hatay İl Müftülüğü arasında imzalandığı iddia edilen protokol hakkında da bilgi verdi. Basına yansıyan haberlere göre “Eğitimde İşbirliği Protokolü” başlıca şu düzenlemeleri içeriyor: -Öğretmenler ve din görevlileri bilgi ve tecrübe paylaşımları, ortak sempozyum, seminer, panel, çalışma toplantıları, zümreler eğitim materyali hazırlama ve geliştirme çalışmaları düzenleyecek. -Müftülük tarafından hazırlanan eğitim ve etkinlik faaliyetlerinin düzenli olarak öğretmenlere duyuruları yapılacak. -Öğrencilere ‘milli, manevi, ahlaki, insani ve kültürel değerler’ kazandırılması için din görevlileri ve müftülük personelinden yararlanılacak. -Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı okullarda, Diyanet’in yaz Kur’an kursları açılacak ve öğretmenler burada görev yapacak. İMAMLAR NE KADAR YETKİN? Böyle bir protokolün yapılıp yapılmadığını, yapılmışsa amacının ne olduğunu ve bunun eğitimin kalitesine nasıl bir katkısının olacağını Bakan Yılmaz’a soran Yarayıcı önergesinde diğer şu soruları yöneltti: ''-Elinizdeki müftülük bünyesinde görevli imamların ahlak alanında yetkin olduklarına dair bilimsel çalışmaya dayalı veri var mıdır? -Milli, manevi ve ahlaki konularda Bakanlığınız öğretmenleri yetersiz mi kalmaktadır? Öğretmenlerin ahlaklı bireyler yetiştirmede yetersiz kaldığına dair Bakanlığınızın kamuoyuna açıklanan tespitleri olmuş mudur? FARKLI DİN MENSUPLARI NE YAPACAK? -Ahlak kavramının din ile doğrudan bağlantısı var mıdır? Varsa Hatay gibi farklı din mensuplarının bir arada yaşadığı bir kentte doğru ahlak hangi dine ait olacaktır? Herhangi bir dine aidiyet bağı hissetmeyen vatandaşların çocuklarının ahlakını nasıl değerlendirmektesiniz? -Eğitimin dinselleştirilmesi anlamını taşıyan bu protokol laik devlet olma ilkemizle nasıl bir uyum içerisindedir? -PISA sonuçlarına ilişkin yaptığınız değerlendirmenizde Fen liselerine yaptığınız vurgu, bilime dayalı eğitimin başarılı olacağı anlamını içeriyorsa, neden imam hatipleşmeye bu kadar hız verilmektedir?''