Hatay Kadın Platformu, çocuk istismarlarına karşı “Kırmızı Balon” kampanyası başlattı. Kadın Emeği Kolektifi, Hatay Tabip Odası, Hatay Barosu, Defne Kent konseyi Kadın Meclisi, CHP Hatay İl-İlçe Kadın Kolları, HDP İl-İlçe Kadın Meclisleri, emekli-Sen Hatay Şubesi, SYKP Kadın Meclisi, Samandağ Kadın Dayanışma Derneği, Yeşilpınar Kadınları Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Mor Kampüsü ve Alevi Kültür Derneği'nin destek verdiği, “Bir çocuğun bir kere bile olsa istismara uğramaması için bir olduk” sloganıyla düzenlenen kampanya dün yapılan basın açıklamasıyla başlatıldı.  Hatay Kadın Platformu adına, Tabip Odası'nda düzenlenen basın açıklamasını okuyan Hülya Kavuk, çocuğa yönelik cinsel istismar, şiddet ve taciz olaylarının ülkemizde de son yıllarda arttığını gördüklerini bildirdi, bu artışın Hataylı kadınlar olarak, çocuk istismarlarına karşı seslerini yükseltmek adına bir araya gelmeye ve bir kampanya örgütlemeye zorunlu kıldığını ifade etti. Başlattıkları 'Kırmızı Balon Kampanyası'nın yaklaşık 1 ay süreceğini ve 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü'nde organize edecekleri “Kırmızı Balon Çocuk Şenliği” ile son bulacağını söyleyen Kavuk, bütün Hatay halkını bu kampanyayı güçlendirmeye ve sahip çıkmaya çağırdı. [caption id="attachment_6733" align="alignnone" width="448"] Çocuklara yönelik taciz veya şiddet yüzde 90 arttı [/caption]  Çocukların durumuna bakıldığında çocuklara yönelik cinsel istismarın, çocuk yaşta evlendirilen kız çocuklarının ve mülteci çocuklar probleminin listesinin ilk 3 sırasını oluşturduğunu gördüklerini söyleyen Kavuk, gündeme gelmemesine karşın siber şiddet, ev ve okullarda dayağın karşılarına en yoğun çıkan fiziksel şiddet olduğunu, akranlar arası şiddetin de diğer problemler içinde öne çıkanlar olarak yer aldığını bildirdi.  Çocuk istismarında saldırganın gizli kalmasının, toplumun içinde yaşayan, kariyerli kişiler arasından çıkmasının, sinsice uzun zamana yayarak çocukla iletişim kurmasının, ortaya çıkarılmasını zorlaştırdığına değinen Kavuk, çocukların korkudan yaşadıklarını saklaması, çocukla görüşme yapacak donanımlı uzman sayısının yetersizliğinin de olayların gizli kalmasına neden olduğuna vurgu yaptı.  Verilere göre, Dünya'da son 4 yılda çocuklara yönelik taciz veya şiddet uygulamalarının yüzde 90 arttığını, tecavüzcülerin tahminen %5'i ortaya çıkarken, %95'inin gizli kaldığını, ensest ilişkilerin ise binde birinin ortaya çıktığını söyleyen Kavuk, adliyelerdeki 4 tecavüz davasından birinin çocuklarla ilgili olduğunu, Adalet Bakanlığı'nın 2014 verilerine göre, her ay Adli Tıp Kurumu'na 650 çocuk cinsel istismarı vakasının gönderildiğini dile getirdi. Çocuklara kendilerini korumaları öğretilmeli   Çocuk istismarı konusunda özellikle çocuk ve ailelerine yönelik dokunuş/kötü dokunuş ve bedenlerine istenmeyen davranışa izin vermeme temalı eğitimlerin verilmesi, çocuklara kendilerini korumalarının öğretilmesinin önemine değinen Kavuk, konuşmasında şunlara yer verdi: “Buna yönelik olarak da eğitim sistemimizde öğretmenler başta olmak üzere sağlık çalışanlarına, sosyal hizmet uzmanlarına, psikologlara da bu konuda multidisipliner ve geniş kapsamlı eğitim verilmelidir. Üniversiteler özellikle bu konuda çalışan merkezler ön planda olmak üzere yararlanılması gereken kurumlardır. Ayrıca gerçekleşmiş vakalardan mahkemenin %50 zihinsel engelli çocuğa istismarda bulunan kişiye 'erken boşalma' indirimi uyguladığına, iyi hal ve saygın tutum indirimlerinin devam ettiğine, 5 defa muayeneye gönderilen çocuğun travmatize edilmesine tanıklık etmekteyiz. Bu nedenle yargı mensuplarının eğitilmesi ve çocuğun yüksek yararı prensibini içselleştirmeleri çok önemlidir.  Çözüm olarak başlıca şu adımlar atılmalıdır: Kanunların uygulanmasında denetimi sağlayan mekanizmaların oluşturulması gerekmektedir. Uluslar arası sözleşmelere uygun olacak şekilde Kanunlardaki çocuk tarifini belirleyecek bir düzenleme Adalet Bakanlığı'ndan talep edilmelidir. Türk Ceza Kanunu'ndaki konuyla ilgili cezaların caydırıcılığı arttırılmalıdır. Çocukların zorunlu eğitim ve öğretimlerini tamamlamayan veliler tespit edilmeli ve haklarında caydırıcı önlemler alınmalıdır.  Erken yaşta evlenmenin sakıncalarını içeren dersler müfredata eklenmelidir. Sosyal sorumluluk projelerinin arttırılmasına yönelik kampanyalar düzenlenmeli, insanların sıklıkla takip ettikleri TV programlarında çocuk yaşta evlendirilen kız çocukları, meselesinin sakıncalı olduğuna ilişkin alt yazı, yazı yerleştirme vs. yöntemlerle toplum bilinçlendirilmelidir.”Dedi.  Kampanya dahilinde, Belediyeler ve toplu taşıma kooperatif yetkilileriyle görüşmeler yapılacak, MKÜ Kampüsünde bisikletli balon turu düzenlenecek, bütün kente afişler yerleştirilecek, ev ve iş yerleri kırmızı balonlarla süslenecek, geniş katılımlı basın açıklaması ve saray caddesinde afişleme çalışması gerçekleştirilecek, Bedircan Düğün Salonunda Kırmızı Balon Şenliği hayata geçirilecek.