CHP Hatay'da 4 ilçe başkanının görevden alınmasıyla başlayan parti içi tartışmalar ve kriz devam ediyor.
CHP’de Olağan Kurultay süreci kapsamında mahalle delege seçimleri devam ederken, bazı il başkanlarının görevden alınmasının ardından benzer bir sürecin de Hatay’ın bazı ilçelerinde de yaşandığı görüldü.
Geçen hafta Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun başkanlığında toplanan Merkez Yönetim Kurulu (MYK),bazı il ve ilçelerde yaşandığı tesbit ettiği delege seçimleriyle ilgili usulsüzlük noktasında Hatay’ın Defne,Arsuz, Belen ve Erzin ilçe başkanlarının görevden alınmasını kararlaştırdı.
Edindiğimiz bilgiye göre bu gelişme üzerine bazı milletvekillerinin verilen karara itiraz edip görevden almaların iptal edilmesini talep etti.
CHP içerisinde bu tartışmalar yaşanırken Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ertesi gün Hatay İl Başkanı Hakan Tiryaki’yi görevlendirdi ve bu dört ilçe başkanının görevden alınması talimatını verdi.
TİRYAKİ:GÖREVDEN ALMALAR TAMAMEN GENEL BAŞKANIMIZIN TALİMATIYLA OLDU
Görevden alma süreci ile ilgili gazetemizin konuya ilişkin sorusunu yanıtlayan CHP Hatay İl Başkanı Hakan Tiryaki,şunları söyledi:
"Gorevden alma konusu tamamen bizim dışımızda gelişmiştir.
Merkez Yönetim Kurulu (MYK),bazı il ve ilçelerde yaşandığı tesbit ettiği delege seçimleriyle ilgili usulsüzlük için harakete geçip yetkisini bize devretti.
Biz de genel başkanımızın talimatı üzerine bu ilçe başkanlarını görevden aldık."Dedi.
MULLAOĞLU:BU TASARRUFU KESİNLİKLE KABUL ETMİYORUM,ETMEYECEĞİM
CHP Hatay Milletvekili Servet Mullaoğlu,sosyal medya hesabı üzerinden konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Hatay'da küçük hesaplarla haksız yere görevlerinden aldırılan namuslu ve dürüst İlçe Başkanlarımızdan ve yöneticilerimizden, ailelerinden, sevdiklerinden ve partililerimizden kendim ve temsil ettiğim halk adına özür diliyorum.
Örgütün iradesine aykırı olarak atanmış olan yönetimin, seçilmiş yönetimi görevden almasını kabul etmek, demokratik olan bütün ilkeleri çiğnemek, demokrasiyi de yok saymak anlamını taşır!
Partimize asla yakışmayan bu antidemokratik, kişilere özel tasarrufu kesinlikle kabul etmiyorum, etmeyeceğim."Dedi.
PARLAKYILDIZ:DEMOKRASİNİN ADRESİ SANDIKTIR.HODRİ MEYDAN!
Bir başka açıklamada görevden alınan eski Defne İlçe Başkanı Akın Parlakyıldız'dan geldi.
Parlakyıldız,açıklanmasında:
"MYK tarafından durdurulan görevden alınma kararına rağmen, bu sefer sözde il başkanı Hakan Tiryaki ve bazı sözde il yöneticisi tarafından görevden alındığım bilgisini sosyal medyadan öğrenmiş durumdayım.
Acıdır ki sözde İl yönetimine yakın kalemler bizleri tüzüğe aykırı olarak sandık koymadan ilçe delegesi yazıp ilçe seçim kuruluna vermeye çalışmakla suçlamıştır. Demokrasi anlayışıma ve kişiliğime yakışmayacak böyle bir yönteme asla tevessül etmeyeceğimin bilinmesini isterim.
Nerdeyse bir aydan fazladır her görüştüğümüzde, benden kurtulmanın hayalini kuran sözde il ve HBB başkanlarına yakınlığıyla bilinen milletvekili Mehmet Güzelmansur'a delege tespit sürecini birlikte yönetmeye hazır olduğumu, takvimi birlikte yapabileceğimizi, dilerse sandık kurarak dilerse de deprem dolayısı ile uzlaşarak delegeleri tespit edebileceğimizi belirttim. Sürecin uzamasına engel olmak için yine vekile yakın olan Defne Belediye başkan yardımcısı Ali Mansuroğlu'nu defaten arayarak delege tespiti için uzlaşı talebinde bulundum.
İBB Başkanımız sayın Ekrem İmamoğlu'nun ziyareti esnasından Maltepe Belediye meclis üyemiz sayın Besim Ünsaldı'nın ortam içinde bana delege tespit sürecini sorması üzerinde sözde il başkanı ve milletvekili Mehmet GÜZELMANSUR'un yanında uzlaşmaya hazır olduğumu ve onlardan haber beklediğimi belirttim. Hatta sözde il başkanı, 50 delege sen yazarsın, 50 delege Mehmet vekil, 150 delegede ben yazarım diyerek espri yapmıştır. Ardından vekil beni kenara çekerek birkaç gün içinde görüşmek istediğini söylemiştir. Ben kendilerinden haber beklerken sözde il başkanı beni arayarak delegeleri ne yaptığımı sordu. Ben de kendisine vekillerle görüşme halinde olduğumu ve süreci sorunsuz yürütmeye çalıştığımı söyleyip, yapmam gereken bir şey olup olmadığını sordum. Cevabı, yok emeğine sağlık merak ettim sadece, oldu.
Beni oyalamalarının sebebi ve benim farkına varmadığım konu ise, uzlaşı veya sandık koyarak sonuç alamayacaklarını bildikleri için beni görevden alıp, atanacak kukla yönetimle masa başında delege yazıp siyasi ikballerini garanti altına alma girişimleriymiş.
Organizasyonun parçası, Defne ilçe binasının yerinden bihaber, seçim sathı mahalinde dahi ilçemizde görmeye nail olamadığımız HBB başkanı Lütfü Savaş ise seçimden sonra özellikle bensiz mahalle gezileri yaparak kendince beni itibarsızlaştırdığını sanmıştır. Siyasette belirleyici olma gücünden vazgeçmek istemeyen Serkan Topal ve Suzan Şahin'de Mehmet Güzelmansur, HBB başkanı ve sözde il başkan ve yönetiminin bu girişimlere ortak olarak MYK kararıyla görevden alınmamız için genel merkez nezdinde girişimlerde bulunmuştur. Genel başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun MYK kararını durdurma talebine rağmen gözünü hırs bürümüş sözde siyasiler atanmış il başkanı ve atanmış bazı İl yöneticilerinin kararıyla görevden alınmamızı sağlamıştır.
Mahalle delege seçimlerinden başlamak üzere, seçimle gelmiş olan bir ilçe başkanını ilçe kongresine 1 ay kala görevden alırken demokratik olmamakla suçlamanın karşılığını kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Soruyorum size, İnsan onuru, şerefi ve haysiyeti sizin siyasetinize alet olacak kadar ucuz mudur? İlçesindeki tüm siyasi faaliyetlerin başında bulunan, 310 sandığı eksiksiz koruyup, seçim sonuçlarını 1 saat içinde eksiksiz sisteme giren, Cumhurbaşkanlığı seçiminde %92 oy alan bir ilçenin yönetimi nasıl başarısız sayılabiliyor? Görevden alınmaya muhatap ilçelerin belediye başkanlıklarının bizde olması ve oy ve delege sayısının yüksek olması tesadüf müdür? İnsan onuruyla oynamaya harcadığınız enerjiyi depremzedelere ve seçime harcasaydınız bu durumda olumuyduk?
Darbeyle gelip önce kendi yönetimine sonra ilçe başkanlarına darbe yaparak siyasi ikbal kovalayanları sandığa davet ediyorum. Demokrasinin adresi sandıktır. HODRİ MEYDAN."Dedi.