AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, "ekonomik olağanüstü hal (OHAL) ilan edilebileceği" iddiasına ilişkin, "Kesinlikle böyle bir şeyi gerektirecek bir durum yok ve bu konudaki bizim hassasiyetimiz geçmişte yaptığımız uygulamalarla da ortada duruyor. Bunu aklından geçirenin aklından şüphe ederiz." dedi. Yazıcı, Antakya Helena Center'da partisinin Ar-Ge ve Eğitim Başkanlığı tarafından düzenlenen "Teşkilat Akademisi Liderlik Okulu Eğitim Programı" öncesinde gazetecilere gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı. Partilerinin laftan ziyade hizmet ürettiğini belirten Yazıcı, bütün icraatlarının merkezinde insan olduğunu, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" özdeyişini referans alarak çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi. Hatay'ın önemli bir il olduğunu ifade eden Yazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü: "İşte burada hemen yanımızda yaşanan insanlık onuruyla bağdaşmayan gelişmeler, insan hak ve özgürlüklerini devre dışı bırakan uygulamalar dolayısıyla Türkiye'ye sığınmış, göç etmiş 400 bin dolayında Suriyeli mülteci, misafir bulunuyor. Büyük bir yük Hatay'daki yöneticilerimizin üzerine. Elbette ki bu yükü merkezi hükümet imkanları ölçüsünde paylaşıyor. Bir taraftan da onların Türkiye topraklarına sığınmalarına sebep olan durumları ortadan kaldırmaya dönük hükümetimizin dış politika çalışmaları devam ediyor."dedi. YAZICI:"EKONOMİK OHAL'İ AKLINDAN GEÇİRENİN ŞÜPHE EDERİZ" Bir gazetecinin, ekonomik OHAL iddialarına ilişkin sorusu üzerine Yazıcı, şöyle konuştu: "Bakın son derece absürt bir tartışma. Bunu şimdi araçsal olarak gündemde tutmaya çalışanlar var, olağanüstü hal uygulamaya gerektiren koşullar kesinlikle yok. Herkes yaptığıyla kendini refere eder, yani bizim referansımız yaptıklarımızdır, uygulamalarımızdır. AK Parti hükümeti, ilk hükümetimiz 58. hükümet, 3 kasım 2002 seçiminden sonra 18 Kasım'da kuruldu ve 26'sın da güvenoyu aldı. İki gün sonra yaptığı ilk icraat nedir biliyor musunuz? Uzun yıllardır Türkiye'nin doğu, güneydoğusunda devam eden olağanüstü hal yönetimine son vermiştir. Biz olağan yönetimlerin temsilcisiyiz, bizim tercihimiz olağan yönetimlerden yana. Kesinlikle böyle bir şeyi gerektirecek bir durum yok ve bu konudaki bizim hassasiyetimiz geçmişte yaptığımız uygulamalarla da ortada duruyor. Bunu aklından geçirenin aklından şüphe ederiz. Bir akademisyen arkadaş öyle bir tweet atmıştı ama sonunda onun nasıl kontrolsüz, muhakemesi yapılmadan böyle bir tweet attığını kendisi de anladı. Türkiye'nin gündeminde böyle bir şey olamaz. Biz insan hak ve özgürlükleri için varız."dedi.